Başak Filtre Endüstriyel Satış Müdürü Sayın Aslı Alyanak ile keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik. Alyanak, endüstriyel boya ve kaplama sektörü için kritik öneme sahip filtreler hakkında detaylı bilgi verdi.
Okurlarımıza kısaca kendinizden, eğitim durumunuzdan ve profesyonel öz geçmişinizden bahsedebilir misiniz?
1969 İstanbul doğumluyum. Evliyim, 23 yaşında ülkemizi yurt dışında başarıyla temsil eden bir kızım var. Eğitim hayatımın tamamı
İstanbul’da geçmiş olsa da yaptığım spor nedeniyle gençlik yıllarımda da bol bol seyahat ettim.
1986 yılında ülkemize dünya şampiyonluğu madalyasını getiren voleybol takımının oyuncularından biriyim. Hala haftada 4 gün spor yapıyorum. En büyük tutkum; kayak. Bunun dışında ailece bol bol okur ve film izleriz.
Arkadaşlarımla ve ailemle geçirdiğim vakitler benim için pahabiçilmez değerde.
Profesyonel yaşamıma gelecek olursak, iş hayatıma 1990 yılında Union Carbide Turkey’de başladım. 2 yıl kadar bu firmada görev
yaptıktan sonra, evlilik-bebek süreçlerinin ardından Dermak Mühendislik San. Tic. Ltd. Şti ile yoluma devam ettim.
Özellikle otomotiv sektörüne hizmet veren ve Haden Drysys ile birlikte boyahane kuran bu firmada yaklaşık 17 yıl çalıştım. Bu süre içerisinde çeşitli görevlerde bulunmakla birlikte son 7-8 yılımda özellikle filtrasyon sistemleri ve filtreler konusunu üstlendim.
Bu alanda yurt içinde ve yurt dışında çeşitli eğitimlere katıldım ve bol bol sahada yer alarak işin mutfağını da öğrenmeye çalıştım.
Hem havalandırma ve boyahane filtreleri hem de sıvı filtrasyon filtreleri zamanla esas ve tek iş konum haline geldi. 5 yıl evvel transfer olduğum Başak Filtre’de ise “Endüstriyel Satış Müdürü” olarak görev yapıyorum. Firmamız filtre alanında çok geniş bir ürün yelpazesine sahip.
Benim ve ekibimin takip ettiği alan ise endüstriyel. Bu alanda hem Volz Luftfilter’in, hem de Eaton’ın temsilciliğini yapıyoruz.
Ayrıca özel imalatlarımız da var. Müşterilerimizi, ihtiyaçlarında ya da karşılaştıkları sorunları çözmede destek olmaya çalıştığımız yol arkadaşlarımız olarak görüyorum. İş hayatının stresli ortamına inat işimi keyifle yapmaya devam ediyorum.
Başak Filtre’nin kuruluş süreci ve günümüze gelene kadar geçirdiği aşamalar hakkında bilgi verir misiniz?
Başak Filtre San. Tic. Ltd. Şti. 1995 yılında Sayın Yusuf Işıkcevahir tarafından kurulmuş bir aile şirketidir. Kendisi ve diğer şirket ortaklarımız Gani Işıkcevahir ve Halim Işıkcevahir de fiilen aktif olarak şirket yönetiminde bulunmaktadırlar.
Firmamızın ilk yılında büro ve depolama alanı toplam 100 m2 iken, bugün geldiğimiz noktada öz sermayemizle yaptığımız, şu anda bulunduğumuz 3200 m2lik merkez binamızdan hizmet verir durumdayız. Tabi ki bu büyüklüğe tesadüflerle ulaşmak mümkün değil.
Başak Filtre; müşteri memnuniyetini esas alan ticari bakış açısından hiç vazgeçmedi ve marka değeri olan kaliteli ürünler ile yoluna devam etti. Tüketiciye veya çevreye zarar verecek mamullerden, yüksek ticari getirilerine rağmen her zaman uzak durdu.
Gelinen noktaya baktığımızda izlenen politikaların doğru olduğunu görüyoruz. Bizim bakış açımıza göre iş hayatında en önemli şey; güvenilirlik. Bunu sağlayamayan hiçbir kurumun kalıcı olacağını düşünmüyoruz.
Başak Filtre başlıca hangi sektörlere, ne tür ürünler sağlıyor? Başak Filtre’nin ürün, marka ve hizmetleri hakkında bilgi verir misiniz?
Başak Filtre firması olarak, otomotiv ve endüstriyel alanda dünya çapında en çok bilinen, kalitesi onaylanmış markaların ana distribütörüyüz. Otomotiv alanında Mann Filtre, Fil Filtre, Fleetguard ve Donaldson markalarının ana bayisiyiz.
Endüstriyel alanda ise Eaton ve Volz markalarının temsilcisiyiz. İstanbul merkez ofisimiz ve Bursa şubemizde toplam 45 çalışanımız ile hizmet veriyoruz.
Başak Filtrenin otomotiv grubundaki müşterilerinin %40’i toptancı, %40’i perakendeci ve %20’si de son tüketicidir. Endüstriyel alanda satmış olduğumuz ürünlerin büyük çoğunluğu ise son tüketici tarafından tedarik edilmektedir.
Otomotiv grubumuzla ilgili olarak belirtmek isterim ki; Türkiye de bulunan 21 milyondan fazla aracın %15’inin talebini Başak Filtre firması olarak biz karşılıyoruz. Yoğunluğumuz, ağır vasıta ve iş makinası grubu. Yurt dışında ise
Avrupa ülkeleri ve Balkan ülkelerine ihracat yapıyoruz. Endüstriyel filtreler konusunda hitap ettiğimiz ağırlıklı alan ise otomotiv. Filtrasyon konusunda hassasiyeti en yüksek düzeyde olan bu sektöre hitap edebiliyor olmaktan ayrıca gurur duyuyoruz.
Filtre, kullanım alanı hayli geniş olan bir ürün olduğu için hastaneler, kimyevi madde üretim tesisleri, her türlü boyama prosesine sahip işletmeler ve genel bina havalandırması kullanan kurumlar da müşterilerimiz arasında yer alıyor.
Genel olarak Başak Filtre’nin konusunda uzmanlaştığını ve yüksek marka değerine sahip bir kurum olduğunu belirtmek isterim.
Başak Filtre’nin özellikle boya ve yüzey işlemleri alanlarına sunduğu ürün ve hizmetler hakkında detaylı bilgi verebilir misiniz?
Başak Filtre firması olarak endüstriyel sektörde yoğun çalışmalarımız var. Endüstriyel gruptaki satışlarımızın yaklaşık yüzde 80’i otomotiv grubundaki üreticilere yönelik. Satışımızın yarısını yüzey işlem tesislerinde kullanılan sıvı filtrasyon filtreleri, diğer yarısını da boyama tesislerinde ve havalandırmada kullanılan havalandırma filtreleri oluşturuyor. Boya ve yüzey işlem proseslerinde istenmeyen partiküllerden kurtulmanın en önemli faktörlerinden biri kaliteli filtre kullanımı.
Eğer prosesin çeşitli aşamalarında ihtiyacı karşılayacak düzeyde doğru ürünler seçilmez ise bu durum kurumlara kabul edilemeyecek maliyetler çıkartabiliyor.
Profesyonel hayatımın çoğunluğunda boyahaneler ile çalıştığım için çarpıcı birkaç şeyden bahsetmek istiyorum. Pek çok kişi bilmez ama yeni yapılan bir otomobil fabrikası yatırımında boyahane maliyeti, toplam fabrika maliyetinin yaklaşık yüzde 60’ına karşılık gelir.
Gerçekten bir otomobil fabrikasının en önemli, belki mutfağı diyebileceğimiz alanıdır boyahane ve bu kilit nokta son derece hassas bir dengede, birçok bileşenin sorunsuz çalışması ile yürür.
Bu dengenin önemli unsurlarından biri de elbette filtredir. Bizim ürünlerimiz, temsilciğini yapmış olduğumuz Volz markasıyla hem havalandırma prosesinde, hem de sıvı alanında Eaton temsilciğimizle yüzey işlem, kataforez hatlarında kullanılıyor.
Bu sektörde filtrenin önemi gerçekten çok büyük, boya sektöründe sonuçları çok net görebiliyorsunuz. Hiç kimse aracının yüzeyini kraterli, çukurlu görmek istemez. Bir araç aldığınızda ilk önce aracın dış yüzeyine bakarsınız. Bu noktada istenen kalitenin yakalanmasında filtre etkin bir role sahip.
Hem kritik öneme sahip, hem de çok katmanlı oluşundan ötürü kolaylıkla sorun çıkabilecek bir alan olan boyahanede bir de yanlış ya da düşük kaliteli filtre kullanmayı hiçbir kurum düşünmez, onaylamaz. Çünkü bunun maliyeti kabul edilemez boyuttadır.
Örnek vermek gerekirse Türkiye’deki önemli üreticilerden biri şu anda saatte 63 araç çıkartıyor.
Yani dakikada 1 araçtan fazlasından bahsediyoruz. Böyle bir akışın filtreden ötürü durması ve hattan çıkan aracın kalite açısından reddedilip geri dönmesinin nasıl sonuçlar doğuracağını tahmin edebilirsiniz. Bu nedenle de özellikle otomotiv ve genel olarak boyama alanında filtrenin önemi büyüktür.
Biz tesis kuran firmalara da bir anlamda danışmanlık yapıyoruz. Doğru ürünü seçmeleri konusunda hem teknik destek, hem de ürün desteği veriyoruz. Çünkü projelendirme yapılırken filtre seçimi kritik.
Filtrelerin çeşitleri var, birbirlerinden çok farklı teknik performansları var. Bunlara göre ürün seçimi yapılması lazım. Aksi halde sistem doğru çalışmaz.
Endüstri canlı bir alan, sürekli değişiyor, gelişiyor. Çalışmakta olduğumuz firmaların istekleri, soruları, eğitim talepleri oluyor. Başak Filtre olarak bu taleplere zamanında cevap vermeye çalışıyoruz. Sektör hiçbir zaman durmuyor, çok hızlı akıyor.
Biz de bu akışa uygun değişikliklerin zamanında ve doğru bir şekilde yapılabilmesi için müşterilerimize destek oluyoruz. Eğer bu yeterliliğiniz yoksa, piyasada var olmanız zaten mümkün değil.
Zaman zaman Volz’den destek alarak toz ölçümleri ve raporlamalar da yapıyoruz. Bu noktada boyahane prosesinde objektif bir bakış açısıyla yapılan denetimler firmalar için de durumlarının tekrar gözden geçirilmesi anlamına geliyor ve bundan çok hoşnut kalıyorlar.
Kısaca uygulamadan bahsedecek olursak; değerlendirmeyi yapacak teknik personelimiz en gelişmiş cihazı aracın üzerine bağlıyor. Bu cihaz araçla birlikte tüm prosesi dolaşıyor ve partikül ölçümü yapıyor.
Hangi noktada ne kadar toz var, hem kurum açısından hem bizim bakış açımızdan bunun ne kadarı kabul edilebilir, ne kadarı edilemez diye değerlendiriyoruz.
Bu kapsamda bir rapor hazırlıyoruz, şu noktada şu boyutta partiküller var, yoğunluğu bu, gibi. Firmaların kendisi de bunu sürekli yapıyor zaten. Ancak dışarıdan bağımsız bir gözün değerlendirmesi de elbette faydalı oluyor. Bu kapsamda, hangi konularda iyileştirmeler gerekiyorsa bu yönde çalışmalar yapılıyor.
Başak Filtre’nin müşteri hizmetlerine bakış açısı hakkında bilgi verebilir misiniz?
Başak Filtre olarak müşterilerimize yardımcı olabilmemiz için sattığımız ürünlere ve kullanım alanlarına hakim olmamız gerekiyor. Bu konuda hem çalıştığımız markaların uzmanlarından eğitim desteği alıyoruz, hem de kendimiz zaman zaman şirket içi eğitimler düzenliyoruz.
Katıldığımız seminerler ve workshoplar da filtre konusundaki bilgilerimizin güncel olmasına katkıda bulunuyor. Ayrıca hem ziyaretçi hem de katılımcı olarak yer aldığımız yurt içi, yurt dışı fuarlar sayesinde sektördeki gelişmeleri yakından takip ediyoruz.
Bunun yanında üretim tesislerine fabrika ziyaretleri yaparak, ürünlerin üretim aşamalarını çalışanlarımızın görmesini sağlıyor ve bunu yaparken de çalışanlarımızın ürünlerle ilgili daha profesyonel bakış açısı kazanmalarını hedefliyoruz. Teknoloji alanında yaptığımız en büyük çalışmamız B2B çalışma sistemimizdir.
Müşterilerimiz stoklarımızdaki ürünleri kolay şekilde öğrenip, siparişini kendisi hazırlayabiliyor. Ayrıca çapraz geçiş listelerimizdeki bilgi deposu sayesinde aradıkları ürüne ve bilgilere en hızlı şekilde ulaşabiliyor.
Firma olarak amacımız her zaman en iyi, en hızlı ve en doğru hizmeti sunabilmek. Bu nedenle teknolojik gelişmeleri takip ediyor ve bize katkı sağlayacağını düşündüğümüz her türlü yeniliği hem çalışanlarımızın, hem de müşterilerimizin hizmetine sunuyoruz.
Başak Filtre’nın çevre politikası ve sürdürülebilirlik yaklaşımını öğrenebilir miyiz?
Başak Filtre firması olarak çevre konusundaki iyileştirmelerin siyasi, ekonomik, sosyal ve çevresel politikaların ortak entegrasyonu ile çözülebileceği düşüncesindeyiz. Ürünlerimizin kullanımı nihai olarak çevreyi korumaya yönelik zaten. Çevreyle ilgili olarak son yıllarda daha ciddi adımlar atılmaya çalışıldığını görmek bizi mutlu ediyor.
Bu konuda gelen destek taleplerine en hızlı şekilde yanıt vermeye ve çevremizi daha temiz kılabilmek için üstümüze düşeni yapmaya azami gayret sarf ediyoruz. Çeşitli sektörlerden, özellikle de kimya sektöründen çok talep aldığımızı söyleyebilirim.
Bacaların iyileştirilmesi, dışarıya atılan kimyasalların ve kokuların nasıl tutulabileceği konularında yerinde incelemeler yaparak kullanılması gereken filtreler ve sistemler konusunda bilgi veriyor ve gerekli değişiklikleri yerine getirebilmeleri için de takipçi oluyoruz.
Distribütörlüğünü yaptığımız firmalar ürünlerinde, mevzuatın gerektirdiği tüm kriterleri karşılıyor. Ürünlerde standartlara tam olarak uyuluyor, yeter ki kurumlar da çevrenin önemine inansın ve gereğini yapmak istesin.
Denetlemeler ne kadar etkin olursa, firmalar da gerekli düzenlemeleri yapma konusunda kararlı oluyor. Ama olması gerekenler kağıt üstünde kalmamalı. Hayata geçirilmesi konusunda hepimiz üzerimize düşeni yapmalıyız.
İşçi sağlığı ve güvenliği konusunda ne tür faaliyetlerde bulunuyorsunuz?
Çalışanlarımızın sağlığı bizim için önemli. Firmamızda düzenli olarak sağlık taramaları yapılıyor. Bu taramalarda fark edilen sağlık sorunlarının giderilmesi konusunda da çalışanlarımıza ayrıca destek oluyoruz. Ayrıca acil durumlar için de arkadaşlarımıza ilk yardım eğitimleri aldırıyoruz.
Türkiye’deki endüstriyel boya, kaplama ve yüzey işlemleri sektörleri hakkındaki düşüncelerinizi öğrenebilir miyiz? Bu
sektörler açısından, sizce Türkiye’nin avantajları ve dezavantajları nelerdir?
Bundan yaklaşık 25 yıl önce, Türkiye’de yüzey işlem uygulamaları çok fazla bilinmezdi, yapılmazdı. Bunun sebeplerinden biri de
şüphesiz ihracatımızın düşük düzeyde olmasıydı.
Artık günümüzün dünyasında kendi iç piyasanızla ayakta kalmanız mümkün değil. Bu nedenle Türkiye’de pek çok ürün ihraç edilmek üzere üretiliyor. Global dünyada kaliteyle ilgili beklentilerin sürekli yükselmesi nedeniyle de üreticilerimize yurt dışından sürekli iyileştirme baskısı geliyor ve gerekli düzenlemelerin yapılması konusunda firmalar sıklıkla denetleniyor.
Türkiye’de endüstriyel boya, kaplama ve yüzey işlemleri sektöründeki gelişimi sağlayan en önemli tetikleyicinin de bu etken olduğunu düşünüyorum. Özellikle otomotiv sektöründe oluşan iyileştirme talepleri sektörü gelişime ve değişime zorluyor.
Bu alanda gerçekten çok deneyimli, işinin uzmanı yöneticilerin olması sektörün avantajı. Ar-Ge çalışmalarının hız kesmeden devam etmesi ve bu konuda uzman olan profesyonellerin sahip oldukları bilgi birikimini genç kuşaklara aktarması şu anda yaşanan zorlukların aşılmasına yardımcı olacaktır.
Gözlemim, bu konuda sıkıntılar yaşadığımız yönünde. Üzerinde konuştuğumuz iş kolları meşakkatli, zor, sabır gerektiren alanlar. Yeni nesil ise bizlerden farklı olarak her şeye çok çabuk ulaşıyor ve çok hızlı tüketiyor. Bu durum eğitim politikalarında yapılacak değişikliklerle dengelenebilir mi sorusunu da, o işin uzmanlarına bırakalım.
Başak Filtre’nin yatırım planları oluşturulurken hangi kriterlere öncelik veriliyor? Önümüzdeki dönemler için Başak Filtre’nin yatırım planları var mı, varsa nelerdir?
Üretim yapma konusunda fizibilite çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Yaptığımız işin her zaman en iyisini yapmak ve sürekli kılmak durumundayız. Bunu sağlayabileceğimiz noktada düğmeye basacağız. Konuyu çok yönlü olarak değerlendiriyoruz.
