Perşembe, Nisan 25, 2024

Selin Kolonya’nın 1912’den Günümüze Başarı Hikayesi

Selin Kolonya Ar-Ge Direktörü Sayın Serhan Boduroğlu ile keyifli bir röportaj gerçekleştirdik.

Bize kendinizden, profesyonel geçmişinizden bahseder misiniz?

Eczacıbaşı Tüketim A.Ş.’de yaklaşık 1 yıldır İnovasyon Direktörü olarak görev almaktayım. Küçük yaşlardan beri fen bilimlerine meraklı olduğumdan ve bilim insanı olma hayalimden dolayı kimya bölümünü seçtim.

2001 yılında Boğaziçi Üniversitesi Kimya Bölümü’nü bitirdikten sonra yurt dışında doktora yapmaya karar verdim ve Amerika’da The University Akron’da Organik Sentez üzerine doktora yaptım. Ardından Penn State Universitesi Mühendislik Bilimleri Bölümü’nde Araştırma Görevlisi olarak 1 yıl çalıştıktan sonra Türkiye’ye geri döndüm.

Serhan Boduroğlu
Serhan Boduroğlu

Bu yıllar tam da devletin şirketleri Ar-Ge’ye teşvik etmek için çıkardığı Ar-Ge merkezleri teşvik yasasına denk gelmişti.

Büyük firmalar Ar-Ge alanına ciddi yatırımlar yaptı ve normalde sadece Akademik kariyer imkânı bulabilen benim gibi bilim insanlarına şirketlerde kariyer yapma fırsatları doğdu. Ben de bu yönde bir kariyer hedefiyle ilk görevime Proje Lideri olarak Kordsa Ar-Ge Merkezi’nde başladım.

Daha sonra 10 yıldan fazla çeşitli firmalarda Ar-Ge ve inovasyon üzerine yöneticilik yaptıktan sonra Eczacıbaşı Tüketim Ürünleri’nde İnovasyon Direktörü olarak geçen yıl görevime başladım.

Kökleri 1900’lü yıllara uzanan Selin Kolonya nın tarihinden bahsedebilir misiniz? Özellikle İzmir’in kurtuluşu olan 9 Eylül’de ürünlerde uyguladığınız indirim geleneğini okurlarımızla paylaşır mısınız?

Selin’in hikayesi 1912 yılında Türkiye’nin ilk kolonyasının İzmir’de Süleyman Ferit Eczacıbaşı tarafından üretilmesi ile başlıyor.

İzmir’in diplomalı ilk eczacılarından olan Süleyman Ferit Bey’in, Kemeraltı’ndaki tarihi Şifa Eczanesi’nde imal ettiği Altın Damlası Kolonyası, o dönemde İzmir’in sembolü haline geliyor. Hatta İzmir’i ziyarete gelen hemen herkes dostlarına hediye olarak bir şişe Altın Damlası Kolonyası alır hale geliyor.

Selin Kolonya
Selin kolonya

Her yıl İzmir’in kurtuluşu olan 9 Eylül’de bütün ürünlerde büyük indirimler yapılarak, halka bir armağan olarak sunma geleneği de bu ilgi ve talepten doğuyor.

1980 yılına gelindiğinde Eczacıbaşı, “en iyi kolonyayı üretmek” prensibi ile yeniden yola çıkar ve bir asırlık tecrübe ile birlikte Selin markasını yaratarak, üç farklı boyda limon kolonyası üretmeye başlar.

“Selin” ismi de kolonyaların yeni ismi olarak belirlenir. Çünkü, gür akan su anlamına gelen “Selin”, ürünlerin yarattığı rahatlama ve ferahlama hissini yansıtıyor.

Bu tarihten itibaren Selin, Eczacıbaşı uzmanlığında kendine özgü olmasıyla farklılaşan limon kolonyası ve parfümlü kolonyalarını en doğal şekilde tüketicileriyle buluşturmaya devam ediyor.

Ürün çeşitleriniz nelerdir? Hizmet verdiğiniz kişisel bakım sektöründe firmanızın olmazsa olmazlarından bahseder misiniz?

1912’den beri pazarda olan Türkiye’nin ilk kolonyası olarak; portföyümüzde limon kolonyasının yanı sıra 2017 yılından bu yana portföyümüze eklediğimiz Ardıç, Bahçe Gülü, Hanımeli, Lavanta, Sığla ve Mavi Ladin olmak üzere 6 çeşit parfümlü kolonya yer alıyor.

Doğadan ilham alan kokulardan oluşan “Hayatın Kokusu” parfümlü kolonya serimizi kolonya formatında tüketicilerle buluşturduk. “Hayatta her şeyin bir kokusu vardır, her şey unutulur, kokular asla…” sloganı ile geliştirdiğimiz “Hayatın Kokusu” serisinde, tüm kokular tüketicileri anılarına götürmeyi başarıyor, bu nedenle de tüketicide iz bırakarak bilinirliğimizi artırmaya devam ediyor.

Selin markasının stratejisi kolonya kategorisinde ve özellikle parfümlü kolonya segmentinde kokuyu odağa alarak portföyü zenginleştirmeye devam etmek ve Türkiye’nin en kaliteli kolonyası olma vizyonuyla çıkılan yolda kaliteden ödün vermeden en iyi ürünleri tüketicilerle buluşturmak.

Yurt içi ve yurt dışı satış faaliyetleriniz nedir? 2015 yılında kokulu kolonyalara geçişinizin satışlarınıza olan etkisini nasıl tanımlıyorsunuz?

Selin markası ile ihracatımız bulunmuyor ancak kolonya tüketim alışkanlığı olan pazarlarda analizler yapıyoruz. Hedeflerimiz arasında ihracat da bulunuyor. Selin 1980 senesinden bu yana limon kolonyasında kendini ispatlamış bir marka.

Ancak artık daha çok pazarın büyüyen kategorisi olan parfümlü kolonyaya odaklanıyoruz. “Hayatın Kokusu” serisi yeni oyun alanımız olan parfümlü kolonya segmentinde hayatın içinden, bizden ve tanıdık kokuları tüketicilerle buluşturmayı başardı.

Lansman sonrasındaki en önemli dönemde pazar payımızı yüzde 6 seviyesinden yüzde 20.1’e ulaştırarak ürünler başarısını rafta da kanıtladı.

2017 yılında kültürel kokuları tüketicilerin hafızalarında yeniden canlandırma düşüncesi üretimini gerçekleştirmiş olduğunuz ‘’Hayatın Kokusu Serisi’’ hakkında neler söylemek istersiniz? Tüketicilerin bu yönde ürünlere olan yaklaşımını nasıl değerlendiriyorsunuz?

İhtiyaç ve beklentilerimizin hızla değiştiği dönemlerden geçiyoruz. Eskiden bayramdan bayrama kullanılan, ev ya da hasta ziyaretlerinde satın alınan kolonya artık günlük hayatımızda daha çok yer kaplıyor. Bu da parfümlü kolonyalarla gerçekleşti.

Limon kolonyası artık geleneksel bulunuyor ve özellikle bayram dönemleriyle özdeşleştiriliyor.

Bu nedenle tüketiciler farkı kokulara ve farklı deneyimlere fazlasıyla açıklar. Parfümlü kolonyalar tam da bu noktada pazarın yeni odağı ve ilerleyen dönemde de en önemli kategorisi olmaya aday gözüküyor.

Kolonyanın artık koku ve ferahlama faydalarına ek olarak, beyaz yakanın özellikle parfümlü kategorisini “andan kaçış” için kullandığını gözlemliyoruz.

Ayrıca evlerde dekoratif bir unsur olarak, erkeklerde de tıraş sonrası kullanımının da azımsanmayacak önemde olduğunu söyleyebiliriz.

Türkiye’yi kolonya ile tanıştıran Süleyman Ferit Eczacıbaşı’nın uzmanlığına 1912 senesinden beri özenle sahip çıkarak, hayatın içerisinden bizden kokularla kendini tazelemek isteyenleri mutlu ve keyif veren anlara taşıyoruz.

Selin Hayatın kokusu serisi ile Türk halkının kültürel koku hafızasında karşılığı olan veya yer bulan kokuları sunmayı hedefledik.

Slogan: ”Hayatın Kokusu”

Lansmanını “Hayatta her şeyin bir kokusu vardır, her şey unutulur, kokular asla…” sloganı ile yaptığımız “Hayatın Kokusu” serisinde tüm kokular tüketicileri anılarına götürmeyi başarıyor, bu nedenle de tüketicide iz bırakarak bilinirliğimizi artırmaya devam ediyor.

Doğadan ilham alan kokulardan oluşan “Hayatın Kokusu” parfümlü kolonya serisi ile kullanıcılarımızı doğanın tam içine götürüyoruz.

Bu, kokusuna göre bir hanımeli bahçesi olabilir, sığla ya da ardıç ağaçlarıyla dolu bir orman olabilir. Onlara dalından koklayacakları çiçek ne kokuyor ise aynı kokuyu vaat ediyoruz.

Ofiste, evde, yolda, tatilde, ihtiyaç duyulan her zaman, anlık bir ferahlama, tazelenme ve kendini iyi hissetme deneyimi sunuyoruz. İşi sadece kolonya olan bir marka olarak tüketicilerimizin beklenti ve talepleri doğrultusunda ürün çeşitlerimizi de sürekli yeniliyor ve zenginleştiriyoruz.
selin kolonya ardıç
Kolonyalar, tekil notadan oluştuğu için koklandığında doğalını çağrıştırmakta, duygusal olarak bir ana götürmekte ve ferahlık vermektedir.

Bu nedenle de kullanıcılar tarafından çok beğenilmekte ve aranmaktadır. Koku konusunda çok deneyimli parfümörler ile birlikte geliştirilen bu seri için yüzlerce çalışma yapılarak, aralarından seçim yapılmıştır.

Her bir kokunun kendine özgü hikayesi vardır; görüntüsü de uludur ardıcın, serüveni de.. Akdeniz’in bunaltan sıcaklığından kaçış, deniz seviyesinden başlayıp Torosların 3767 metrelik zirvesinde son bulur. Selin Ardıç 3767, sizi bu ormanların zirvesindeki ferahlığa götürür.

Yazın habercisi olan narin çiçeğin güzelliği insanların yüzlerine yansır. Kokusunun verdiği huzur tüm mahalleyi kaplar. Hanımelinin kokusunu her akşam saat 19.00’da yaymasından ilham alan Selin Hanımeli 19:00, sizi bu koku ile günün her anı buluşturur.

Ar-Ge hakkında neler söylemek istersiniz? Selin Kolonya olarak kolonya çeşitliliğinizde Ar-Ge’nin yeri ve önemi nedir?


OECD’ye göre Ar-Ge ‘Bilgi dağarcığını artırmak amacıyla sistematik olarak sürdürülen yaratıcı çalışma ve bu bilginin yeni uygulamalar yaratmak için kullanılması’ olarak tanımlanmış. Ar-Ge aslında bir şirketin geleceği demek. Müşterilerine yenilikçi ve katma değerli ürün sunmanın tek yöntemi diyebiliriz.

Kolonya özelinde Ar-Ge süreçlerimiz aslında dünyada ve Türkiye’de trend olan koku notalarının belirlenmesiyle başlıyor. Bu aşamadan sonra kendi bünyemizdeki ve tedarikçilerimizdeki koku uzmanlarının uzun süreli çalışmaları sonucunda hazırlanan formülasyonlar tüketici panel testleriyle test ediliyor ve nihai ürünler belirleniyor.

Geliştirilen yeni ürünler tamamen otomatik karıştırıcı ve dolum ünitelerinde hazırlanıyor ve tüketicilere sunuluyor.

Selin 1912 yılından bu yana kolonya pazarında olan tecrübeli ve köklü bir marka. Amacımız ve şu ana kadar hep gerçekleştirdiğimiz; markanın bu tecrübesini ve birikimini tüketiciye en uygun ürünü verebilmek için kullanmak. Ar-Ge de tam bu noktada devreye giriyor.

Ar-Ge departmanımızla değişen ihtiyaçlara, beklenti ve taleplere göre farklı kokular üzerinde çalışmalar yürütüyoruz. Kullanıcılarımızla en doğal olanı buluşturmak için araştırmalar yapıyor, kokunun yaşadığımız hislere, çağrışımlara ve deneyimlere bağlı olan etkileşimini en iyi şekilde kullanmaya çalışıyoruz.

Ar-Ge’ye en son yapmış olduğunuz yatırım nedir? Bu yatırımın ürünlerinize ve firmanıza kattığı değerleri okurlarımızla paylaşabilir misiniz?


Firmamızın gelecek vizyonu tüketim kategorisinde dünya çapında söz sahibi olmak. Tabi bu vizyon ancak katma değerli inovatif ürünlerle gerçekleştirilebilir. Bu bilinçle son yıllarda Ar-Ge yatırımlarımızda artarak devam etmekte.

Geçen yıl başlanan Ar-Ge merkezi olma sürecimiz bu yıl tamamlandı ve Sanayi Bakanlığı’ndan ruhsatımızı aldık. Şu an Ar-Ge merkezimizde yüksek lisans ve doktora derecesine sahip 20 araştırmacıyla faaliyetlerimizi sürdürmekteyiz.

Ana faaliyet alanlarımız temizlik kâğıtları, kozmetik, bebek bakım, ev bakım ve kişisel bakım – ürün gruplarıdır diyebiliriz. Kişisel bakım özelinde en önemli yürüttüğümüz süreçler formülasyon geliştirilmesi ve bu formülasyonların son ürüne dönüştürülmesi öncesi tüm testlerin Ar-Ge merkezimizde yapılması.

Geliştirdiğimiz ürünler cilde temas eden ve solunan ürünler oldukları için gerekli tüm laboratuvar testleri ve zaman zaman klinik çalışmaların tamamlanmış olması ve insan sağlığına herhangi bir negatif etkisinin olmadığının kanıtlanması bizim birincil önceliğimiz.

Bu kapsamda – gerekli olan dermatolojik ve hipoalerjenik testler her ürün için yapılmaktadır.

Gelecek yıllardaki Ar-Ge’ye yapacağınız yatırımlardan bahsedebilirmisiniz?


Şirket vizyonumuz çerçevesinde Ar-Ge yatırımlarına ilerleyen yıllarda da hız kesmeden sürdürmeyi düşünüyoruz. Ar-Ge’nin en önemli ayağı olan insan kaynağımızı kadromuzu genişleterek destekleyeceğiz.

Ayrıca üniversiteler bünyesinde yürüttüğümüz klinik çalışmalar ve mikrobiyoloji testlerinin şirketimiz bünyesinde yapılabilmesi için analiz kapasitemizi artırmaya yönelik bir mikrobiyoloji ve bir kozmetik uygulama laboratuvarı kurma planımız var.

Yetkinliklerimizi geliştirmek adına üniversitelerle ve yurt içi/ yurt dışı firmalarla ortak yürütebileceğimiz kapsamlı projeler için de altyapı çalışmalarımız devam ediyor.

Üretimini yapmakta olduğunuz ürünlerde kullanmış olduğunuz teknolojilerden bahseder misiniz? Bu bağlamda markanız için teknolojinin önemini nasıl tanımlıyorsunuz?


Tüketim grubu olarak sahip olduğumuz en büyük değerimiz markalarımızdır. Markalarımızın değeri de arka planda barındırdıkları teknolojiler ve bilgi birikiminin sonucu olan yüksek kalite standartlarından ileri gelmektedir.

Selin Kolonyalarının üretiminde teknolojik altyapımız hammaddelerin fabrikaya girişinden, final ürünün paketlenip depolarımıza nakline kadar her adımda etkin rol oynamaktadır. Üretimde kullanılan şeker kamışından elde edilen etil alkol ve diğer hammaddelerin spektlere uygunluğu tam donanımlı kalite laboratuvarlarımızda titizlikle kontrol edilmektedir.

Kullanılacak esans numuneleriyle hazırlanan prototip ürünler, Ar-Ge laboratuvarımızda raf ömrü ve stabilite testlerine tabi tutulmaktadır. Ayrıca akredite test kuruluşlarında raf ömrü ve stabilite özellikleri doğrulanmakta ve ilave olarak cilde temas eden tüm ürünlerde olduğu gibi kolonya için de dermatolojik testler yaptırılmaktadır.

Tüm bu ürün geliştirme süreçlerinde başarılı olan formülasyonlar üretime alınmaktadır. Kolonya üretildikten sonra hızla soğutulmakta ve soğuk olarak filtrasyon işlemi uygulanmaktadır. Bu teknoloji sayesinde uzun yıllar boyunca kokusunu ve şeffaf rengini koruması mümkün olmaktadır.

Özetle teknolojiyi hammadde seçiminden üretime her adımda etkin olarak kullanmamız, tüketicilerimize ulaştırdığımız ürünlerde sürdürülebilir kalite standartlarını sağlayarak marka değerimizi korumamız için hayati önem taşımaktadır.

Piyasaya en son sunduğunuz ürün hakkında okurlarımıza bilgi verebilir misiniz? Bu ürünün markanıza yansımalarını nasıl değerlendiriyorsunuz?


Parfümlü kolonya segmentindeki varlığımızı güçlü kokularımızla daha da artırmak istiyoruz. Bu amaçla Hayatın Kokusu serimizi son olarak Mavi Ladin kokusu ile zenginleştirdik.

Mavi-gümüşi rengiyle dikkat çeken ve heybetli gövdesiyle dört asır boyunca yaşayabilen Mavi Ladin, gösterişli ve güzel görünümü kadar kendine has kokusuyla da büyülüyor.

Cesur, dingin ve sabırlı olarak nitelendirilen Ladin’in kokusu, her nerede olurlarsa olsunlar “anlık bir kaçış” olarak orman ferahlığını yaşamak isteyen kullanıcılarımızdan ilgi görüyor.

selin kolonya bahçe gülü
Selin Kolonyası olarak daha yaşanabilir bir dünya adına üretim yaparken almış olduğunuz önlemler nelerdir?


Eczacıbaşı topluluğunda sürdürülebilirlik en önemli önceliklerimizden biridir. Bunun yansıması olarak biz üretimlerimizde minimum atık ve olabildiğince geri dönüşüm ilkesiyle üretim yapmaktayız. Fabrikalarımızda yağmur sularını arıtıp kullanmakta ve elektrik tüketimini minimuma indirmek için projeler yapmaktayız.

Selin Kolonya üretiminde kullandığımız ana hammadde olan alkol, aynı zamanda yüksek yanıcı özelliği de bulunan bir kimyasal olduğundan, diğer üretim alanımızdan ayrı ve özel tasarlanmış yüksek güvenlikli bir binada üretim yapmaktayız.

Bu önlemler sayesinde olası bir kaza ve yangın ihtimalinde meydana gelebilecek can ve mal kaybının yanı sıra çevre felaketini de önüne geçebilmek için en üst düzeyde önlem almaktayız. Ayrıca yeni başlattığımız projelerle nihai ürünlerimizin minimum ambalaj gramajıyla ve geri dönüştürülebilir malzemelerden üretilen ambalajlarla üretilmesini hedeflemekteyiz.

Selin kolonya ailesi dışındaki ürünlerimizde de çevresel etkiyi en aza indirecek yeni formülasyonlar ve ambalajlar üzerinde çalışmalarımız devam ediyor.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Öne çıkan haberler