Salı, Nisan 23, 2024

SİLİKONLAR İLE İLGİLİ EFSANELER VE DOĞRU BİLİNEN YANLIŞLAR-1

Kozmetik Ürünlerde Silikon-İçermez İddiası

Kişisel bakım ürünlerinde yapılan “silikon-içermez” iddiası, bu tür formülasyonların diğerlerine göre daha güvenli, sağlıklı ve çevreye duyarlı olduğunu öne süren niş bir pazarlama aracı olarak ivme kazanmıştır. Aslında bu tür yanlış bilgilendirmeler, bilimsel önermelerden ziyade bloglar ve sosyal ağlar aracılığıyla gündeme taşınmaktadır.

Mintel, 2014 yılında yaptığı araştırma sonucunda Almanya, Fransa, İtalya ve İspanya’daki tüketicilerin silikonlar hakkında fazla bilgi sahibi olmadığını, 10%’unun malzemeyi hiç duymadığını ve bu nedenle sağlıklı bir yargılama yapmak için zayıf bir pozisyonda bulunduğuna dair bir görüş sunmuştur.

Kozmetik Bir Hammadde Olarak Silikon

Silikonlar, günümüzde kişisel bakım ürün gruplarında kullanılan en kullanışlı hammadde gruplarından biridir. 1950’lerden bu yana, silikonlar çok işlevli etkilerinden dolayı kişisel bakım formüllerinde performans-fiyat açısından optimum bir çözüm sunmaktadır.

Piyasaya sunulan tüm yeni kozmetik ürünlerin yüzde 50’sinden fazlasının en az bir silikon içerdiği tahmin edilmektedir.

Silikonlar Petrol Türevi Midir?

Çoğunlukla formülatörler ve tüketiciler silikonların, yağlardan elde edilen petrokimyasallar olduğuna inanmaktadırlar. Gerçekte, silikon üretimi, dünyadaki en yaygın olarak bulunan elementlerden ikisi olan oksijen ve silisyum ürünü olan silika veya kuvars olarak da bilinen kum ile başlamaktadır.

Silikonlar Doğal Mıdır?

Silikonlar ağaçlarda yetişmezler, fakat kozmetik laboratuvarında kullanılan “doğal” denilen maddelerin çoğu da aynı şekilde üretilmemektedir. ‘Doğal’ olarak adlandırılan çoğu hammadde yüksek oranda işlenmiş ve rafine edilmiş olması sonucunda büyük oranda karbon ayak izine sahiptir.

Doğal maddeler daha güvenli olarak algılanır, ancak “doğal” tam olarak nedir? Bu durumla ilgili olarak mevcut standartlar içerisinde endüstri standartları ya da üzerinde anlaşılan tanımlar yoktur, sadece önemli tartışmalar vardır.

Bununla beraber “doğal maddeler”, hasada bağlı olarak değişken analizleri ve dolayısıyla değişken ticari pozisyonları gibi çeşitli dezavantajlara sahiptir. Buna karşılık, kumdan silikon sentezi için optimize edilmiş prosesler, formülatörlere laboratuvarda hayatı kolaylaştıran net fiziksel ve kimyasal özellikler sağlamaktadır.

Silikonlar Ozon Tabakasına Zarar Verir Mi?

Ozon tabakasına zarar veren kimyasallar silikonlar değil kloroflorokarbonlardır (CFC’ler). Klor gazı, dünyanın üst atmosferinde zarar verici reaksiyonların meydana geldiği yerde ozon oluşumunu bozar, silikonlar klor içermediklerinden dolayı bu nedenle bu bozulmaya katkıda bulunamazlar.

Silikonlar Hava Kirliliğine Katkıda Bulunur Mu?

Kentsel hava kirliliğine katkıda bulunan kimyasallar uçucu organik bileşiklerdir (VOC). Uçucu organik bileşikler grubunda arasında aseton, etil alkol, izopropil alkol, metakrilatlar ve etil asetat bulunmaktadır; bu tür kimyasallar esanslar, tırnak ve saç ürünleri ve bazı temizleme formülasyonları içerisinde kullanılmaktadır.

Silikonlar inorganik ürünler sınıfında olduğundan dolayı hava kirliliğine neden olan uçucu organik bileşikler sınıfında değildir. Ancak ilgili mevzuat dünyanın her yerinde aynı değildir.

Avrupa’da düşük lineer siloksanlar ve siklikler (D4, D5 & D6) 11 Mart 1999 tarih ve 1999/13 / EC sayılı Konsey Direktifi’nden organik ve bazı durumlarda uçucu organik bileşik olarak kabul edilir.

ABD’de aynı ürünler- uçucu metilsiloksan (VMS)- VOC mevzuatından muaftır çünkü California Üniversitesi’ndeki laboratuvar deneyleri, benzer reaktiviteye sahip diğer organik bileşiklerin aksine, atmosferdeki VMS’lerin parçalanmasının yer seviyesinde ozon oluşumuna yol açmadığını göstermiştir. (CES, 2005b).

Silikonlar Biyoçözünür Müdür?

Her ne kadar silikonlar geleneksel anlamda biyoçözünür olmasalar da çevrede bozulmakta, su, silika ve/veya silikat ve karbondioksit  parçalarına ayrılmaktadırlar. Siklopentasiloksanlar da dahil olmak üzere düşük moleküler ağırlıklı silikonlar için bozunmayı tetikleyen etkenler güneş ışığı ve oksijendir.

Daha yüksek molekül ağırlığına sahip silikonlar, UV, oksidasyon veya ozon ile bozulmaya karşı duyarlı değildir, bunun yerine, atık su arıtma tesislerinde oluşan biyokütle üzerine tercihen adsorbe olan katı, susuz yüzeyler ararlar. Su arıtma endüstrisinde bilindiği adıyla tortu, son olarak yakılmaktadır.

Toprak üzerine biriktiğinde, mineral killer silikonun polimer omurgasının  parçalanmasına neden olur. Bu, toprak ıslak kalırsa haftalar ve aylar sürebilir, ancak toprak kurursa, sadece günler sürebilir.

Yüksek konsantrasyonlarda silikonla işlenmiş toprakların analiz sonuçlarına göre mikroorganizma aktivitesi üzerinde önemsiz etkiye sahiptir ve bitki çimlenmesine ve büyümesine zarar vermemektedir.

Silikonlar İnsan ve Diğer Hayvanlarda Biyolojik Olarak Birikir Mi?

Silikonlar, hücre zarlarından geçemeyecek kadar büyük olduklarından biyolojik olarak birikmezler.

Silikonlar Güvenli Midir?

Bu hammadde sınıfının amaçlanan kozmetik uygulamalarında kullanım ve özelliklerini nitelemek ve belgelemek için silikon endüstrisi tarafından ve adına kapsamlı araştırmalar yapılmıştır. Kamusal alanda kişisel bakımdaki silikonların çevre ve insan kullanımı için güvenli olduğuna dair güvencemizi pekiştiren kanıtlar mevcuttur.


Özge Yüksel Özel

Teknik İş Geliştirme Müdürü
Kişisel Bakım 
Azelis Türkiye

 

 

 

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Öne çıkan haberler