Salı, Nisan 30, 2024

ÇEVKO Vakfı Söyleşileri’nde İklim Krizi Masaya Yatırıldı

ÇEVKO Vakfı Söyleşileri’nde İklim Krizi Masaya Yatırıldı

İklim krizi konusu, ÇEVKO Vakfı ve Ekonomi Gazetecileri Derneği (EGD) iş birliğinde düzenlenen ÇEVKO Vakfı Söyleşileri’nde tüm yönleriyle masaya yatırılıyor.

EGD Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Ahmet Coşkunaydın’ın moderatörlüğünde, ÇEVKO Vakfı Genel Sekreteri Mete İmer’in de katılımıyla farklı sektörlerde sürdürülebilirlik uygulamalarını konu alan söyleşilerin altıncısının konuğu SHURA Enerji Dönüşümü Merkezi (SHURA) oldu.

ÇEVKO Vakfı, ülkemizde “İklim krizi ile savaşım” ve “döngüsel ekonomiye geçiş” konularında fikirsel önderlik üstelenen kurumların başında geliyor.

 

ÇEVKO Vakfı İklim Değişikliği ve Sürdürülebilirlik Çalışma Grubu’nun, Ekonomi Gazetecileri Derneği (EGD) Küresel Isınma Kurultayı Komitesi iş birliğinde 2021 yılından bu yana düzenlediği ÇEVKO Vakfı Söyleşileri’nde, iklim krizi konusu tüm yönleriyle ele anıyor ve sürdürülebilirlik konusunda örnek uygulamalar konu ediliyor.

ÇEVKO Vakfı İklim Değişikliği ve Sürdürülebilirlik (İDS) Grubu ile Ekonomi Gazetecileri Derneği (EGD)’nin 2022’de birlikte düzenlemekte olduğu söyleşilerin altıncısı “İklim Değişikliği ile Mücadelede Enerji Dönüşümünün Rolü” başlığı altında gerçekleştirildi.

EGD Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Ahmet Coşkunaydın moderatörlüğünde, ÇEVKO Vakfı Genel Sekreteri Mete İmer’in de katılımıyla gerçekleşen çevrim içi söyleşinin konuk konuşmacıları, SHURA Enerji Dönüşümü Merkezi Direktörü Alkım Bağ Güllü ve SHURA Enerji Dönüşümü Merkezi Kıdemli Enerji Analisti Yael Taranto oldu.

Çevrim içi toplantıda enerji dönüşümü kavramı, net sıfır karbon hedefi, dünyada ve Türkiye’de mevcut durum, Türkiye için SHURA çalışmalarından çıkan sonuçlar, SHURA enerji dönüşümü senaryosu, yatırım ve finansman gereksinimi, dünyada ve Türkiye’de finansman iklimi, Türkiye için enerji dönüşümü finansmanında politika/ eylem alanları ve finansman çözümleri görüşüldü.

ÇEVKO Vakfı Genel Sekreteri Mete İmer, tüm katılımcılara teşekkür ederek İklim Değişikliği ve Sürdürülebilirlik çalışmalarının önemini vurguladı; enerji üretimi sonucunda ortaya çıkan sera gazı salımlarına dikkat çekti:

“İki yıldır Ekonomi Gazetecileri Derneği (EGD) ile birlikte iklim değişikliğine neden olan, sürdürülebilirliğin önemini vurguladığımız çalıştaylar düzenledik.

Bugün de enerji dönüşümü konusunu ele alıyoruz. İklim değişikliği hepimizin farkında olduğu, yurt içinde ve yurt dışında bütün platformlarda konuşulmakta olan bir gerçek.

Paris İklim Anlaşması 2015’te imzalandı, TBMM de bu anlaşmayı 2021’in sonunda onayladı. Üzerinden yaklaşık bir yıl geçti; zaman çabuk ilerliyor ve iklim değişikliği de aynı hızla, amansızca, acımasızca sürüyor. Bütün bireyler, kurumlar olarak zamana karşı yarışıyoruz.”

ÇEVKO Vakfı Genel Sekreteri Mete İmer
Mete İmer sözlerini şöyle sürdürdü:

“Türkiye, 2021 yılında, 2053’te karbon nötr olma hedefini ortaya koydu. Bu hedefe ulaşmak için atılması gereken önemli adımlar var. Ben, bizim açımızdan önemli gördüğümüz sekiz adım belirledim. Kısaca saymak istiyorum.

Birincisi: Türkiye’nin sera gazı salımlarının azaltılmasıyla ilgili verdiği taahhüt; Türkiye’nin BM’ye verdiği ulusal katkı beyanının güncellenerek 2053 hedefiyle uyumlu hale gelecek şekilde daha iddialı duruma getirilmesi.

İkincisi: İklim yasası ve gerekli yasal düzenlemelerin çıkartılması ve uygulamaya konulması; bu konuda önemli ilerlemeler var.

Üçüncüsü: Sera gazı salımlarının sınırlanması için Emisyon Ticaret Sistemi ve/veya vergi yolu ile karbon salımına bir sınır ve bedel konulması.

Dördüncüsü: Enerji üretiminde kömürün kullanılmasına son verilmesiyle ilgili plan yapılması, uygulanması; paralelinde ormanların ve diğer karbon yutakların da çoğaltılması için planlama yapılması.

Beşincisi: Binalarda, sanayide ve ulaşımda enerji verimliliğinin artırılması, yenilenebilir enerji yatırımı ve kullanımının daha iddialı hale getirilmesi.

Altıncısı: Enerji sektörü ve sanayiden kaynaklanan salımların yanında ulaşımdan, binalardan, tarımdan ve atıklardan çıkan salımların da azaltılması.

Yedincisi: Bütün bunların gerçekleştirilmesi için teşvikler de dahil çok ciddi finansal kaynak yaratılması; bu kaynağın kamu, özel, ulusal ve uluslararası fonlardan temin edilmesi.

Sekizinci ve son olarak da toplumda iklim krizine karşı farkındalığın oluşturulması, alışkanlıkların değişimi için ulusal kampanya başlatılması ve sürdürülmesi.

Bunlar gerçekten zorlu hedefler, çalışmalar. Ekonomik açıdan hem dünya, hem de ülkemiz zor bir dönemden geçiyor. Tüm bunlara öncelik vermek çok kolay değil ama geleceğimiz için, bir sonraki kuşaklar için bunları yapmak zorundayız.

Dikkat ederseniz, saydıklarımın pek çoğu enerji ile ilgiliydi çünkü sera gazı salımlarına neden olan en büyük faktör aslında enerji üretimi ve enerjinin tüketimi. Fosil yakıtların enerji elde etmek için kullanılması sonucunda ortaya çıkan sera gazı salımlarının iklim değişikliğine neden olduğu bilimsel olarak kanıtlandı.

Bilimsel verilere göre önlemlerimizi almak zorundayız. Bu toplantıdaki tüm katılımcılar bunun farkında ve şimdi biraz daha ayrıntılı olarak, enerji konusunda bizi sunumlarıyla aydınlatacak olan SHURA- Enerji Dönüşümü Merkezi katılımcılarına yürekten teşekkür ediyorum.”

iklim krizi

SHURA – Enerji Dönüşümü Merkezi Direktörü Alkım Bağ Güllü: “Enerji Sektörü Türkiye’deki Karbon Salımının Yüzde 70’inden Sorumlu”

2017 yılında kurulan SHURA Enerji Dönüşümü Merkezi (SHURA), yenilikçi bir enerji dönüşümü platformu olarak enerji sektörünün karbonsuzlaşmasına katkıda bulunmayı amaçlarken Türkiye’deki enerji sektörünün politik, teknolojik ve ekonomik yönleri üzerine yapılan çalışmaların tartışıldığı, sürdürülebilir ve geniş kabul görmüş ortak bir zemine olan ihtiyacı karşılamayı amaçlıyor.

SHURA Direktörü Alkım Bağ Güllü, toplantıda “İklim Değişikliği ile Mücadelede Enerji Dönüşümünün Rolü” başlıklı bir sunum yaparak SHURA’nın çalışmaları hakkında bilgiler aktardı. Enerji sektörünün Türkiye’deki karbon salımının %70’inden sorumlu olduğunu ifade eden Alkım Bağ Güllü, “Enerjide üç temel problem var.

Birincisi, enerji arz güvenliğinin sağlanması. İkincisi, enerjiye ekonomik erişim. Üçüncüsü de sürdürebilirlik. Bu problemler birbirinden bağımsız olarak düşünülüyor ki çok yanlış. Üçü için de tek bir cevap var; o da enerji dönüşümü. Enerji dönüşümünde de üç temel unsur var.

Birincisi, yenilenebilir enerjinin payını azami ölçüde kullanmak ve fosil yakıtların payını minimize etmek. İkincisi, enerji verimliliği ve enerji verimliliği ile birlikte talebi azaltmak.

Üçüncüsü de enerjiyi yoğun tüketen sektörlerde elektrifikasyon ve ilave enerji talebinin yenilenebilir enerjiden karşılanması yoluyla fosil yakıt payını azaltmak. Bu sayede hem enerji arz güvenliğini sağlamak, hem fosil yakıt kaynaklı fiyat dalgalanmalarından korunmak hem de iklim değişikliğinin olumsuz etkilerini azaltmak mümkün.

Enerji dönüşümü, aynı zamanda yapısal bir dönüşüm demek ve merkezi, tek taraflı ve fosil yakıt ağırlıklı geleneksel sistemden yenilenebilir enerji ağırlıklı, dağıtık, birbiriyle etkileşimli, dijital ve tüketicinin ön planda olduğu bir sisteme dönüşümü de temsil ediyor.

Giderek daha fazla ülke, sıfır karbon hedefi ilan ediyor ve Türkiye, 2053 yılı için karbon sıfır hedefi ilan etti. Fosil yakıtlar, Türkiye’nin enerji karışımının yüzde 83’ünü oluşturmakta Birincil enerji arzında yenilenebilir enerjinin payı, yüzde 16.

Öte yandan 2021 yılı sonu itibarıyla yenilenebilir enerji kaynakları, kurulu gücün yarısından fazlasını ve elektrik üretiminin üretimin yüzde 36’sını temsil ediyor.

Güneş ve rüzgarın payı toplam payı yüzde 13’ü aşıyor. Türkiye’de ithal fosil yakıtlar, birincil enerji arzının yüzde 78’ini oluştururken enerji sektöründe dönüşüm devam ediyor. Emisyonlar açısından bakıldığında Türkiye’nin emisyon salımları son 20 yılda yüzde 134 artış gösterdi ve bu, artış büyük ölçüde enerji ile ilgili emisyonlardaki sürekli artıştan kaynaklandı.

Türkiye’nin enerji sektöründen kaynaklanan toplam Co2 emisyonları içindeki elektrik sektörünün payı, yüzde 40. Bu nedenle Elektrik sektörünün diğer sektörlerden önce karbonsuzlaşarak enerji geçişine öncülük etmesi, kritik önem taşıyor” şeklinde sözlerine son verdi.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

BÖLÜM SPONSORU

Öne çıkan haberler