Cuma, Mayıs 3, 2024

KPMG Türkiye, Covid-19’un İş Dünyasını Nasıl Etkilediğini Araştırdı

KPMG Türkiye, Covid-19’un iş dünyasını nasıl etkilediğiyle ilgili yaptığı araştırmasını açıkladı.

1 – 6 Nisan tarihleri arasında tüm sektörlerden yaklaşık 250 kişinin katılımıyla KPMG Türkiye Strateji ve Operasyonlar Danışmanlık ekibi tarafından yapılan Covid-19 Etki Araştırması’nda, Aralık 2019’da Çin’den başlayarak tüm dünyaya yayılan ve pandemiye dönüşen koronavirüs salgınının iş dünyasına ve sektörlere etkileri mercek altına alındı.

KPMG Türkiye’nin iş dünyası temsilcileriyle gerçekleştirdiği anket, iş dünyasının salgın sonrası dönem için öngörülerini yansıtıyor. Salgın sonrası toparlanma dönemi için 3 aydan 12 aya kadar değişen farklı görüşler mevcut. Ayrıca, ekonomide daralma bekleniyor.

KPMG Serkan Ercin

KPMG Türkiye Strateji ve Operasyonlar Danışmanlık Lideri ve Şirket Ortağı Serkan Ercin, yaptığı açıklamada raporu yorumladı.

Ercin salgın ve alınan önlemlerin, farklı sektörlere farklı derecelerde etki ettiği tespitinde bulundu. Pandeminin kontrol altına alınması ve bunu takiben hayatın normale döneceği tarihin merak edildiğini belirten Ercin, süreç sonrası yaşanacak ekonomik toparlanma konusunda da farklı tahminlerin bulunduğuna dikkat çekti.

Ercin “Covid-19 sonrası ülkemiz ve dünya ekonomileri için olası toparlanma senaryolarına baktığımızda, 3 ay ile 12+ ay arasında zamana yayılan ve ekonomide önemli ölçüde daralma öngören tahminler görüyoruz. Diğer taraftan, bu toparlanmaların da sektörler ve şirketler bazında farklılık göstereceğinin, bu döneme hazırlıklı giren, doğru kararlar alan ve yeni normale uyum sağlayan yapıların bu süreçten en iyi şekilde çıkacağını düşünüyoruz” şeklinde konuştu.

Araştırmadan çıkan sonuçları kısaca özetlemek gerekirse; Covid-19’un Türkiye ekonomisini yüksek derecede etkileyeceği görüşünde olanlar ankete katılanların yüzde 88’ini oluşturuyor, yüzde 12’si ise orta düzeyde etki edeceğini düşünüyor.

2020 yılında Türkiye ekonomisinde yüzde 3’ten fazla daralma bekleyenler ankete katılan şirket temsilcilerinin yüzde 80’inden fazlası. Yüzde 6’dan fazla daralma bekleyenler ise yüzde 30 seviyesinde. Yüzde 19’luk bir dilim ise daralma değil, büyüme bekliyor.

Ankete katılanların yüzde 35’i Covid-19’un Türkiye ekonomisi üzerinde etkisinin ortadan kalkması için en az 12 aylık bir sürenin gerekeceğini düşünüyor.  En az 3-6 ay gerektiğini söyleyenlerin oranı ise yüzde 19,  yüzde 21,9 ise 6-9 ay süreceğini öngörüyor.

Sektör temsilcilerinin hemen hemen hepsi Covid-19’un faaliyet gösterdikleri sektör için önemli ölçüde etkide bulunduğu konusunda hemfikir.  Ankete katılanların yarısı yani yüzde 50’Si faaliyet gösterdikleri sektörün yüksek derecede etkilediğini bildirirken, yüzde 42 orta derecede etkilendiğini söylüyor. Yüzde 7’lik orandaki katılımcılar ise salgının etki yaratmadığını ya da düşük derecede etkide bulunduğunu düşünüyor.

Anketten enerji, ilaç, endüstriyel üretim ve kimya sektörlerinde etkinin görece daha az hissedildiği görülüyor. Sektör bazında toparlanma beklentileri ülke ekonomisindeki beklentilere paralellik gösterdiği anlaşılırken, endüstriyel üretim, tekstil, turizm / ev dışı tüketim, enerji, inşaat ve yiyecek – içecek sektörlerinde toparlanmanın 2020 sonrasını bulabileceği tahmin ediliyor. Covid-19’dan en fazla etkilenen kesim olan KOBİ dünyasındaki oran yüzde 95 olarak yansıyor.

Firmaların yarısından fazlası evden çalışma uygulamasına geçmiş durumda

Tüm çalışanları salgınından korumak için evden çalışma sistemine geçtiğini belirten anket katılımcıları yüzde 58 oranında. Yüzde 20’lik dilim ise yalnızca beyaz yakaya evden çalışma uygulaması başlattığını bildirmiş. Eğitim, hukuk, finansal hizmetler, bankacılık, sigortacılık, emeklilik ve hayat, enerji gibi sektörler, evden çalışan sektörlerde önde geliyor.

Büyük firmaların krize daha çok hazır olduğu ortaya çıktı

Krize hazırlık ve kriz yönetimi kabiliyetleri kapsamında, şirketlerin cirosal büyüklüklerinin, kriz yönetimi kabiliyetleriyle paralellik gösterdiğini söylemek mümkün.

Sadece yüzde 25 oranında KOBİ, kriz yönetimine dair prosedür ve süreçler sahipken, cirosu 10 milyon TL’den yüksek şirketlerde bu oranın yüzde 75’lere çıktığı görünüyor.

Medya, eğitim, tekstil, enerji, kimya, finansal hizmetler ve inşaat sektörleri başta olmak üzere kriz yönetimi kabiliyetinin geliştirilmesi konusunda her sektörün yol alması gerektiğinin Covid-19 krizi ile ispatlandığını söylemek mümkün.

Satış ve finansmanda sıkıntı

Covid-19 nedeniyle şirketlerin en fazla sıkıntı çektiği konular ise şöyle; finansmana erişimde sıkıntı (yüzde 25’i), yurt içi kaynaklı satışlarda düşüş (yüzde 24’ü), üretim maliyetlerinde artış (yüzde 22’si) ve likidite sıkıntısı (yüzde 18’i).

2020 cirolarında şirketlerin yüzde 40’lara varan düşüşlerle karşılaması muhtemel ve 2020 bütçelerinde önemli ölçüde hedef revizyonuna gideceklerini belirtiyorlar. Şirket temsilcilerinin yüzde 53’ü 2020 cirolarında yüzde 2-20 arasında düşüş bekliyor, yüzde 36 ise yüzde 20’den fazla düşüş yaşayacaklarını tahmin ediyor. Yüzde 10’luk kesim cirosunda düşüş beklemezken, ciro artışı bekleyenlerin oranı ise sadece yüzde 1.

Turizm / ev dışı tüketim, perakende / mağazacılık ve özel girişim sermayesi sektörlerinin 2020 cirolarında Covid-19 yüzünden yüzde 40’lara varan oranlarda düşüş yaşaması olası.

Katılımcılar paketleri yorumladılar

Hükümetin açıkladığı paketlerde yer alan vergi ve SGK primi erteleme desteğini yüksek seviyede kullanılabilir ve faydalı bulanların oranı araştırmaya katılanların yüzde 43’ü. Yüzde 41’i ise asgari ücret desteği ve kısa çalışma ödeneğini yüksek seviyede kullanılabilir ve faydalı olduğunu düşünüyor.

Ankete katılanların yüzde 27’si kredi anapara ve faiz ödemelerini erteleme desteğini kullanabilir ve faydalı buluyor. Finansmana erişim ve kredi yapılandırma için ise oran yüzde 21 oldu.

Rapordan, görece küçük ve orta ölçekli şirketlerin, Ekonomik İstikrar Kalkanı paketi kapsamında sunulan vergi, SGK prim erteleme ve asgari ücret desteği, kısa çalışma ödeneği desteklerini faydalı bulduğu görülüyor.

Ekonomik İstikrar Kalkanı paketinde sunulan desteklere ek olarak kapsamın genişletilmesi ve şartların iyileştirilmesi arzu ediliyor.

Sağlanan kredi imkânlarının iyileştirilmesi, vergi alanında uzun dönemli erteleme ve borçların silinmesi, kapsama giren sektörlerin genişletilmesi, sektör özeli kalkınma paketleri, şirketlerin çalışan maliyetlerini azaltıcı ve kapsamı genişletilen istihdam destekleri katılımcıların istek ve talepleri arasında başta gelenler.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Öne çıkan haberler