Yokeş Makina Operasyon Direktörü Sayın Pınar Yokeş ile çok keyifli bir röportaj gerçekleştirdik.
Sayın Yokeş bizlere 1943 yılından beri faaliyetlerini sürdüren Yokeş Makina’nın hizmetleri, imalat prosesleri ve hedeflerine dair değerli bilgiler paylaştı.
Öncelikle okurlarımıza kendinizi tanıtabilir misiniz?
1978 İzmir doğumluyum. İzmir Özel Türk Koleji ve Bilkent Üniversitesi mezunuyum. Profesyonel kariyerime İstanbul’da başladım. Türkiye’nin önde gelen holdinglerinde, önemli isimlerle, çeşitli rollerde 12 yıl boyunca çalıştım. Bu bilgi ve birikimlerimi, 2012 senesinden
itibaren aile şirketimizde 3. kuşak temsilcisi olarak devam ettiriyorum.
Yokeş Makina 1943 yılından beri faaliyetlerini sürdürüyor. Bu uzun yıllar boyunca firmanızın geçirdiği aşamaları bizlerle paylaşabilir misiniz?
Yokeş Makina, 1943 yılında İzmir’de şehrin ilk talaşlı imalat atölyelerinden biri olarak dedem Mehmet Emin Yokeş tarafından kurulmuştur. O dönemlerde ağırlıklı olarak zirai makinalara yönelik imalatlar yapılıyordu. Dedemin vefatı üzerine, işlerin başına ODTU mezunu olan babam Meriç Yokeş geçmiştir.
1972 senesinden itibaren, gelen talepler üzerine boya imalat sektörü ile çalışılmaya başlandı ve ilk olarak “PM Serisi, Dikey Tip-Açık Elekli Pearl Mill” ıslak öğütme makinasının
imalatı yapıldı. Farklı sektörlerden, farklı makina talepleri gelmeye devam edince, üretim kapasitesini büyütmek ve ürün portföyünü geliştirmek adına 1984 yılında 1. Sanayi Sitesi’ne geçildi.
1998 yılında da İTÜ Makina Mühendisliği mezunu abim Mehmet Yalım Yokeş, Şirket Ortağı ve Yöneticisi olarak bayrağı devralmıştır ve halen aktif olarak Yokeş Makina’nın yöneticilik
görevini sürdürmektedir. Bu süreçlerde, Boya, Kimya, Zirai İlaç, Kozmetik, Gıda sektörlerine makinalar yapılmaya devam edilmektedir. Artan iş hacmimizle paralel olarak, 2015 yılında,
halen üretimimize devam ettiğimiz İTOB Organize Sanayi Bölgesi’ndeki fabrikamıza geçiş yapmış bulunuyoruz.
Boya sektörüne sunduğunuz makinalarınız hakkında bilgi verebilir misiniz ve fuarlarda özellikle tanıtımına odaklandığınız bir makinanız var mıdır?
Üretimini yaptığımız Dispersiyon ve diğer Islak Öğütme Makinalarımız dışında, fuarlarda oldukça ilgi çeken 2 ürünümüz, aynı zamanda küresel pazardaki rakiplerimizle de en ciddi rekabeti oluşturduğumuz, Yatay Tip Islak Öğütme makinalarımız; Powermill – Convecta ve Powermill – Performa.
Powermill Convecta, Yokeş Makina’nın 25 yılı aşkın süredir üretimini yaptığı Konvansiyonel Yatay Tip Bead Mill / Islak Öğütme makinalarının en modern ve en gelişmiş modeli “Yüksek Akışlı Bead Mill” olarak kategorize edilmektedir.
Agitator disklerin güçlü yapısı ve özel dizayn separasyon sistemi sayesinde çok yüksek akış ve ezme hızlarına rahatlıkla ulaşılabilmektedir. Uygun öğütme haznesi geometrisi ve parametreleri ile çok yüksek bir etkinliğe sahip olan Islak Öğütme Makinasıdır.
Powermill Performa ise, konvansiyonel yatay ıslak öğütme makinalarına nazaran daha yüksek kapasite, daha hızlı ıslak öğütme ve daha agresif ezme performansıyla, çok daha fazla incelik değerlerine kısa sürede ulaşmak amacı ile dizayn edilmiş olan yeni nesil
makinadır.
Çok küçük ezme / öğütme boncuklarının kullanım imkanı sayesinde çok yüksek ezme hızlarına ulaşılabilmekte, proses esnasında kullanılan boncuk miktarının az olması sayesinde ise daha düşük enerji tüketimi ile çalışılabilmektedir.
Özel dizaynı sayesinde, küçük öğütme haznesi hacmi ve düşük bilye miktarı ile, konvansiyonel Bead Mill’lerin büyük hacim ve çok miktarda boncuk ile elde ettiği ıslak öğütme sonuçlarından daha fazlası, daha kısa sürede elde edilebilmektedir.
Bu iki makinamızın genel kullanım alanları tüm boya ve yan ürünlerinin üretimi, Flekso ve Rotogravür Baskı Mürekkeplerinin üretimi, su ve solvent bazlı Inkjet Mürekkeplerinin üretimi, zirai ilaç sektörüne yönelik üretimlerdir.
Peki, makinalarınızın imalat proseslerinde hangi noktalara dikkat etmektesiniz?
Kalite vazgeçilmezimiz. Yokeş’in en iyi bilinen özelliklerinden biri uzun ömürlü, stabil çalışan ve verimli makinalar imal etmesidir. Bu da kullandığımız malzemeler kadar işçiliğimizde de kalite ve hassasiyeti ön plana çıkarmamızdan kaynaklanıyor. Tabii ki üretim konusunda son teknolojleri de takip edip, makina ve tezgah yatırımlarımızı buna göre planlıyoruz.
Bununla birlikte, her ne kadar makinalarımız standart bir yapıya sahiplerse de farklı sektörlere, farklı üretimlere hitap ettiğimiz için, aslında, her makina biraz da terzi işi (tailor-made) üretiliyor. Böylece her sektörün değişen ihtiyaçlarına en doğru çözümleri sunabiliyoruz. Bunu da üretimde esneklik olarak tanımlıyoruz.
Teknoloji çağındayız ve her gün yeni bir gelişme yaşanıyor. Günümüzde 5G ve otomasyon teknolojileri özellikle dikkat çekmekte. Siz gelişen bu teknolojilere ayak uydurmak için nasıl çalışmalar yapmaktasınız?
Endüstri 4.0 yapı taşlarına, IoT bileşenlerine oldukça vakıf bir firmayız. Biraz önce belirttiğim gibi, kendi üretimimizde kullandığımız makina ve tezgahları son teknoloji ürünlerinden seçtiğimiz gibi, ürettiğimiz makinaların da Endüstri 4.0 uyumlu olmalarına dikkat ediyoruz.
Bu vesile ile, sıfır hata ile ürün devamlılığı, sistem izleme ve olası arıza tespitinin hızlı bir şekilde yapılması, esnekliğin arttırılması, daha az enerji kullanımı, ısı üretiminin minimalize edilmesi, üretimde verim artışı gibi konular her daim önceliğimiz.
Yurt dışında da faaliyetlerinizi sürdürdüğünüzü biliyoruz. Bu anlamda şu anda yurt dışında ağırlıklı olarak hangi bölgelere satış yapmaktasınız ve gelecek dönem için yurt dışı hedefleriniz var mıdır?
Üretiminin %70’ini ihraç eden bir firmayız. Birçok ülkede bayilik çalışmalarımızı oturtturmuş bulunmaktayız. Doğu ve Orta Avrupa Ülkeleri ile Avrasya Birliği Ülkeleri’nde satış ve servis ağımız mevcut. Zaten halihazırda Orta doğu ve Afrika pazarlarında marka bilinirliğine sahibiz ve faaliz.
Batı Avrupa’da da halihazırda pazar payına sahip olsak da, güncel hedefimiz bu bölgelerde faaliyetlerimizi artırmak. Bu sebeple yurt dışı fuarlarına katılıyor ve bu bölgelerde de bayi
ve teknik servis ağımızı genişletme çalışmalarımızı yürütüyoruz.
Satış haricinde müşterilerinize sunduğunuz hizmetler nelerdir, ayrıntılı olarak “deneme
üretimleri” hizmetinizden bahsedebilir misiniz?
Fabrikamız bünyesinde oluşturduğumuz Test ve Pilot Üretim tesisinde hem makinalarımızın, hem de müşterilerimizin formülasyonlarının denemelerinin yapılmasına olanak sağlıyor, aynı zamanda gerektiği zaman günlük 1ila 2 ton arası üretim yapma kapasitesine sahip bir dispersiyon ve ıslak öğütme proseslerinin gerçekleştirilebileceği bir pilot üretim tesisi hizmeti verebiliyoruz.
Türkiye’de boya sektörünün gelişimini nasıl değerlendiriyorsunuz ve sizce dünyanın içinde bulunduğu bu ekonomik koşullarda sektörel gelişim için hangi noktalara odaklanmamız gerekiyor?
Enflasyon ve pandemi sonrası tedarik zinciri endişeleri nedeniyle, boya ve kaplama pazarının uzun vadede dalgalı büyüme eğilimlerine sahip olması ve 2023 yılında da devam etmesi beklenmektedir.
Ukrayna Savaşı gibi jeopolitik gerilimler, Türkiye’deki son deprem gibi doğal afetler, çevre politikasındaki değişiklikler, hammadde maliyetlerindeki dalgalanmalar ve ekonomik faktörler hem yurt içinde hem de küresel olarak önemli bir rol oynamıştır.
Boya ve kaplama endüstrisinin bu zor zamanlarda büyümeyi sürdürmek için yeni teknolojiler edinmeye, hammaddeleri güvence altına almaya, tedarik zincirini optimize
etmeye, ürün portföylerini güçlendirmeye ve yetenekleri geliştirmeye odaklanacağını tahmin ediyoruz.
Bununla birlikte, pazarın odağını ve harcama alışkanlıklarını yeniden inşa ve tadilatlara kaydırmasını beklediğimizden, sektörün pandemi öncesi performansını yeniden kazanacağı konusunda iyimserliğimizi koruyoruz. Boya ve kaplama sektörünün küresel cirosunun
2031 yılına kadar yüzde 80 oranında artacağını tahmin ediyoruz.
