Teknik Kimya’nın Ticari Direktörü Sayın Ayla Akdere ile firmanın gelişim süreci ve sektöre sundukları yenilikler hakkında keyifli bir röportaj gerçekleştirdik.
Okurlarımıza kısaca kendinizden, eğitim durumunuzdan ve sektördeki profesyonel özgeçmişinizden bahsedebilir misiniz?
1999 yazında İstanbul Üniversitesi Fizik Bölümü’nden mezun oldum ve hiç vakit kaybetmeden o yaz plastik hammadde sektöründe yabancı ortaklı bir firmada satış departmanında işe başladım. On beş sene boyunca otomotiv, beyaz eşya ve elektrik sektörlerinde Türkiye’nin en kıymetli firmalarıyla çok güzel projeler, ilişkiler sürdürdük. On beş sene boyunca satışta farklı pozisyonlarda çalıştıktan sonra, işe biraz da farklı açıdan bakmak istedim ve farklı bir firma da bu kez masanın öbür tarafına geçerek şirketin tüm satın alma faaliyetlerini yürütmeye başladım.
Bundan üç sene önce de uzun zamandır büyük bir beğeniyle takip ettiğim %100 yerli ve sektörün en önemli oyunculardan Teknik Kimya ailesine katıldım. Satın Alma Müdürü olarak başladığım görevime şu anda Ticari Direktör olarak devam ediyorum. Satış-pazarlama, satın alma, lojistik-depo, kurumsal iletişim ve inşaat yatırımları olmak üzere geniş bir yelpazeyi uzman kadromuzla birlikte yürütüyoruz.
“Global üretici olmanın koşullarının başında “sürekli” ve “değişime açık” başlıklarının öneminin büyük olduğunu düşünüyorum.”
Teknik Kimya’nın kuruluşundan bugüne gelişim sürecinizden bahsedebilir misiniz?
Şirketimiz Teknik Kimya, bundan otuz üç yıl önce tekstil kimyasalları üreterek sektöre girmiştir. Zamanla dünyadaki gelişmeler doğrultusunda ve Türkiye’de o dönemde eksik görülen noktaları zamanında tespit ederek poliüretan yardımcı kimyasalları sektörlerine yönelmiştir. Üretim ve Ar-Ge çalışmalarına ciddi yatırımlar yaparak; büyümesini bu yönde devam ettirmiştir. Geldiğimiz noktada biz, özellikle son on yılda Ar-Ge ve pazarlama faaliyetlerinin performans kimyasalları alanında gelişmesine daha fazla önem veren, konusunda uzman ve deneyimli çalışanlarıyla genç jenerasyonu harmanlayarak dinamik bir ekip oluşturan, tedarikçileriyle ve müşterileriyle birlikte sürekli gelişen, yenilenen, yeni ürünleriyle “hayata değer katan” bir kimya firmasıyız. İki senedir de dünyanın en büyük kimya firmalarından birisi olan Dow Chemical’ın esnek sünger tarafında poliüretan hammadde Türkiye distribütörüyüz.
Teknik Kimya’nın ürün ve ürün grupları nelerdir? Hangi sektörlere hizmet vermektedir?
Ana ürünlerimiz olarak su ve solvent bazlı kalıp ayırıcılar, sıvı renklendiriciler, performans kimyasallarını (bunun içinde köpük kesiciler, viskozite düşürücüler, gıda ambalaj vernikleri, kauçuk ve EVA yardımcı kimyasalları) sayabiliriz.
Hizmet verdiğimiz sektörleri ise otomotiv, ayakkabı-taban, mobilya ve sünger, deterjan, gıda, ilaç ve tekstil olarak düşünebiliriz. Bunların haricinde poliüretanın kullanıldığı irili ufaklı daha birçok sektörde de ürünlerimiz kullanılmaktadır.
Satış faaliyetlerinizden bahseder misiniz? Ağırlıklı olarak hangi bölgelere satış gerçekleştiriyorsunuz?
Satış faaliyetlerimizi iç satış ve ihracat olarak iki ana başlık altında toplayabiliriz. İstanbul Esenyurt ve Gaziantep olmak üzere toplam 12.000 m2’lik bir alanda tüm Türkiye’ye ve 48 farklı ülkeye ticari ve teknik hizmet vermekteyiz.
Sahada aktif olan Ürün/Sektör Yöneticisi ekiplerimiz işin pazarlama ve satış faaliyetlerini yürütürken, Teknik Servis ekiplerimiz de müşterilerimizin talepleri veya kendi gördükleri eksikler neticesinde servis verdikleri firmalarda sürekli iyileştirme yönünde çalışıyorlar.
Türkiye’de, üretim ve kaynak eksikliğinden dolayı özellikle kimya sektöründe yabancı firmaların yeri büyüktür. Bu sebeple kimya sektörü Türkiye’de ağırlıklı olarak mümessil firmalar üzerinden al-depola-sat süreciyle yürütülmektedir. Bu durumun sonucu olarak da sektör faaliyetleri, özellikle son zamanlarda sadece fiyat, finans ve stok konuşulan bir sürece dönüşmüştür. Bizim üretici ve teknik bir firma olarak avantajımız bu noktada fark yaratıyor; her bir müşterimizin talebi doğrultusunda üretime alınan ürünler onların proseslerine göre terzi işi geliştiriliyor ve müşterilerin üretim tesislerinde teknik ekiplerimizle birlikte proses oturana kadar takip ediliyor. Proses oturduktan sonra da düzenli ziyaretlerle üründeki iyileştirmeleri ve geliştirmeleri devam ettiriyoruz.
En önemlisi bu hizmetimizi tüm dünyada uygulamaktayız. Yeni bir proje için arkadaşlarımın dünyanın diğer ucuna uçuşunu pandemi döneminde bile 2 gün içerisinde organize edebildik. Projeyi onaylatıp o gururla dönüşleri ise bizlerin ödülü oldu.
Bu hevesimiz, hızımız, teknik ve teorik bilgimiz bizim hem yurt içi hem de yurt dışı pazarlarda emin adımlarla büyümemizde etkili olmaktadır. Amatör ruhumuzla, profesyonel bir iş yapıyoruz diyebiliriz ve bunu sürdürmeye kararlıyız.
“Şirketimizde insan öngörüsünü, ruhunu ve aklını; teknolojiyle harmanlıyoruz.”
Sizce global alanda bir üretici olmanın koşulları nelerdir?
Global üretici olmanın koşullarının başında “sürekli” ve “değişime açık” başlıklarının öneminin büyük olduğunu düşünüyorum. Vermiş olduğumuz hizmetin ve kalitenin devamlılığı bizim için çok önemlidir. İş birliği yaptığımız müşterilerimiz arasında otomotiv, deterjan, sünger, ayakkabı-taban sektörlerinde dünya devi firmalar bulunmaktadır. İş ortaklarımızı hiçbir zaman rakiplerinin gerisine düşürmemek, onların önlerini açmak, kaliteye önem vermek, dünyadaki değişimleri ve teknolojiyi takip edebilmek, bu uğurda kazandığını yine teknolojiye yatırmak bizi dünyada talep gören bir şirket haline getirmektedir.
Aynı zamanda Teknik Kimya olarak en büyük farkımız “ekiplerimiz”dir. Firma olarak tüm ekiplerimizin sürekli eğitimine ve gelişimine önem veriyoruz. Değişmez çekirdek kadromuzun, yurt dışı ve yurt içinde iş takipleri; projelerin ve ilişkilerin uzun süreli yürütülmesinde çok önemlidir.
Diğer taraftan global anlamda çok ciddi bir iş birliğinin eşiğindeyiz. Ancak tam netleşmediği için detayları henüz vermeyelim. 2021 sonunda çok daha güzel bir dönem başlatabilmeyi umuyoruz.
Son dönemde poliüretan alanında fark yaratacak, inovatif bir üretiminiz oldu mu?
Poliüretan da değil ancak yukarıda bahsettiğim gibi son dönemde performans kimyasalları alanında global firmaların arasında kendimizi ispat ettiğimiz ürünlerimiz oldu. Ar-Ge çalışmalarımız sonucunda kendi ürünlerimizin, birçok iş ortağımızın kullandığı ithal ürünlerle yer değiştirmesini başardık. Bu yeni ürünler Teknik Kimya ailesi olarak bizleri hem sektörde hem de ülkemizde güzel yerlere taşımıştır. Ürünleri millileştirme sevinci, bize haklı bir gurur yaşatmıştır.
Diğer taraftan Dow Chemicals firmasının mümessilliğini almak bizlere işin farklı kapılarını açmıştır. Dünya devi olan bu firmayla müşteri, tedarikçi ve distribütörlük olmak üzere tüm pozisyonlarda çalışmak bizlere güzel bir bakış açısı katmıştır. Dow ile çok güzel bir iş birliği içerisindeyiz ve 2021 yılıyla birlikte şimdiye kadar içinde yer almadığımız yeni sektörlerde iş birliklerimizi geliştiriyoruz. Bu iş birliğimiz bizim satış-pazarlama ve dağıtım alanındaki gücümüzle birleşince, girdiğimiz sektörlere olumlu katkı sağlayacaktır.
Teknik Kimya olarak Endüstri 4.0 ile ilgili çalışmalarınız nelerdir?
Endüstri 4.0 dünya ile birlikte Teknik Kimya’nın hayatına da uzun yıllar önce girdi. Üretim ve yönetsel tüm takiplerimizin tamamını akıllı donanımlarla yapmaktayız. Cihazlarımızın birbiriyle kendi dillerinde konuşması, Ar- Ge cihazlarımızla üretim kazanlarımız arasındaki dijital bağlantılar, İstanbul’da yaptığımız reçetelerin eş zamanlı olarak Gaziantep’e ulaşması, sahada çalışan ekiplerin tüm verilere akıllı telefon ve uzaktan bağlantı ile ulaşmaları çok yoğun tempoda çalışan bizlerin işini kolaylaştırmaktadır. Teknolojiye her yıl ayrılan ciddi bütçelerle bu süreçlerin sürekli güncel kalmasını sağlıyoruz. Başka türlü gelişmeleri, rakamları takip etmemiz, kontrollerimizi yapmamız mümkün olamazdı.
Ar-Ge ve sürdürülebilirlik çalışmalarınızdan bahsedebilir misiniz?
Teknik Kimya bulunduğu sektör neticesinde sürdürülebilirlik alanında çok önemli görevleri olan bir firmadır. Gelecek nesillere bırakacağımız güzel bir dünya için Ar-Ge ekiplerimizle yapmış olduğumuz çalışmalara büyük bir özen göstermekteyiz. Kalite departmanımızın yönettiği çok ciddi bir kimyasal atık sürecimiz bulunmakta. Bunun yanında en basit örnekle uzun zamandır firmamızda pil, plastik, kâğıt ve diğer atıklar ayrı ayrı biriktirilmektedir. Bir de İzmir Çandarlı bölgesinde Teknik Kimya Hatıra Ormanımız vardır.
Aynı zamanda, firmamız 2015’te ISO 14001 belgesini de alarak, bu bağlamda çevreye verilen zararı en aza indirmek ve gelecekte daha yaşanılabilir bir ortam oluşturmak için çalışma hedeflerine bu noktayı da ekleyerek perçinlemiştir.
Nesnelerin İnterneti (IoT) teknolojileri, tüm endüstrilerde olduğu gibi kimya sektöründe de kritik öneme sahip. Bu teknolojiler, firmanıza ve genel olarak sektöre ne tür avantajlar sağlamaktadır?
Endüstri 4.0 ile birlikte Nesnelerin İnterneti sayesinde bu büyüklükteki şirketleri bile bazen yolda giderken, bazen toplantı arasında yönetebildiğimizi görüyoruz. Yazılım partnerlerimiz, IT ve Ar-Ge departmanlarımızın geliştirmiş oldukları yazılımlarla; tüm veriler görüşme esnasında akıllı telefonlar sayesinde sisteme işlenebiliyor. Bu şekilde müşteri talepleri ve müşteri şikayetleri çok hızlı cevap buluyor.
Daha büyük ölçekli düşündüğümüzde ise fabrikamızdaki yangın sistemlerimizin ayarlanmasından, Ar- Ge’de yarım kalan bir testi bilgisayarlarımızla uzaktan kumanda ederek tamamlayıp sonuçlarını hafta sonu müşterimize yollamaya kadar pek çok konuda işimizin bir parçası olmuş durumda.
Bizler teknolojiyi şirketlerimizde bu yoğunlukta kullanarak ekiplerimizle daha hızlı ve aktif bir düzen kurabildiğimizi gördük. Çünkü başarı için çok çalışmanın yanında “değişime ayak uydurmak” da fazlasıyla önem taşıyor. Şirketimizde insan öngörüsünü, ruhunu ve aklını; teknolojiyle harmanlıyoruz.
Boş zamanlarınızda neler yaparsınız, hobileriniz nelerdir?
Şanslıyım ki sahile çok yakın bir bölgede oturuyorum. Boş zamanlarımda İstanbul’un eşsiz manzarası karşısında uzun yürüyüşler yapmak, yol üzerindeki kafelerde oturup dostlarla kahve içip sohbet etmek, aileme vakit ayırmak en büyük keyfim diyebilirim.
Teknolojimiz, deneyimimiz, bilgimiz ve sektördeki gücümüzle iş ortaklarımıza ve onların ürünleri vasıtasıyla hayata “değer katmaya” devam edeceğiz. Bu güzel sohbet için sizlere teşekkür ederim.
