Cuma, Nisan 26, 2024

Unilever ’den “Pozitif Güzellik’’ Vizyonu

Unilever ’den “Pozitif Güzellik’’ Vizyonu

Unilever, amaç odaklı şirket, marka ve liderlerin bir araya gelerek değişim vizyonlarını sunduğu Sürdürülebilir Markalar Konferansı’nda Dove, Elidor, Simple, Axe gibi güzellik ve kişisel bakım kategorisindeki markalarının Pozitif Güzellik vizyonunu paylaştı.

Dünyanın en büyük küresel markaları arasından pozitif etki odaklı inovasyonu, iş modellerine entegre eden ‘Sürdürülebilir Markalar’ topluluğu tarafından her yıl 14 farklı ülkede gerçekleşen konferansın Türkiye ayağında gazeteci Şirin Sever moderatörlüğünde gerçekleşen panelde Unilever Türkiye, Kafkasya, Orta Asya ve İran Güzellik ve Kişisel Bakım Kategorisinden Sorumlu Pazarlama Direktörü ve Unilever Türkiye Yönetim Kurulu Üyesi Alper Eroğlu Unilever’in sürdürülebilirlik mirasını, Pozitif Güzellik vizyonu ve taahhütlerini, vizyon kapsamında gerçekleştirilen ve tüketicilerin güzellik ve kişisel bakım sektöründen beklentileri üzerine küresel ve yerel araştırmaları anlattı.

Pozitif Güzellik

Eroğlu, Pozitif Güzellik taahhütleri kapsamında Unilever Güzellik ve Kişisel Bakım Kategorisi olarak ele aldıkları kapsamlı aksiyonlara değindikten sonra multidisipliner sanatçı ve illüstratör Gökçe İrten’in Pozitif Güzellik için ürettiği eserini ilk kez Sürdürülebilir Markalar Konferans’ın da tanıttı.

Alper Eroğlu: “Unilever’de bizim yolumuz uzun zamandır amaç odaklı ve geleceğe uygun iş modelleri ile şekilleniyor. 10 yıl önce Unilever Sürdürülebilir Yaşam Planı ile çevresel etkimizi azaltmak; gezegen ve insanlar için değer yaratmak konusundaki iddialı taahhütlerimizi açıklayıp bütün bunları yaparken işimizi büyütmenin de mümkün olacağı iddiasını ortaya koyduk.

10 yıl sonunda elde ettiğimiz sonuçlara bakınca bir şirketin işini büyütürken aynı zamanda dünya için de değer yaratabileceğini kanıtladığımızı görüyoruz. Fakat bugün geldiğimiz noktada iklim krizi, çevresel tahribat ve gelir dağılımındaki eşitsizlik konusunda geliştirilmesi gereken çok şey var. Bu seneplee Unilever olarak bir takım yeni taahhütler verdik. Pozitif Güzellik vizyonu da bunlardan en günceli.

Alper Eroğlu ve Şirin Sever

Güzellik ve kişisel bakım ürünlerimizle her gün 1 milyar insana, pazarlama çalışmalarımızla çok daha fazlasına ulaşıyoruz. Bu da bize gerçek anlamda fark yaratma gücü veriyor. Bu vizyon ile güzellik ve kişisel bakım işimizi insanlar için daha kapsayıcı ve eşitlikçi, gezegen için daha sürdürülebilir kılmak adına A’dan Z’ye tüm iş yapış şeklimizi yeniden tasarlayacağız. Tüketicilerin bizden beklentisi de bu yönde aslında.

Biz de bu taahhütlerimizle güzellik anlayışından toplumsal cinsiyet eşitliğine, hayvan deneylerinin küresel olarak yasaklanması çalışmalarımızdan orman ve okyanular için yürüttüğümüz projelere kadar birçok alanda çalışmalar yürütüyoruz. Pozitif Güzellik için tüm dünyada yürüttüğümüz bir araştırmaya göre insanların yüzde 74’ü “daha kapsamlı bir güzellik tanımı” istiyor.

Türkiye’de ise insanların yarısından fazlası reklamlardaki karakterlerle kendileri arasında bir benzerlik görmüyor. 3’te biri iletişim çalışmalarındaki karakterleri abartılı ve gerçek dışı buluyor. Bu açıdan bakınca Pozitif Güzellik vizyonunun tüketici talepleri ve zamanın ruhuyla uyumunu görebiliyoruz.” şeklinde konuştu.

Pozitif Güzellik ile başlattıkları harekete tüm paydaşları davet ettiklerini ifade eden Eroğlu:  “Gezegene ve üzerindeki tüm canlılara özen gösteren, insanların bireysel farklılıklarına, ihtiyaçlarına kucak açan bir dönüşüme öncülük etmeyi hedefliyoruz.

Pozitif Güzellik gibi yol haritalarının benzerlerinin sektördeki paydaşlar tarafından benimsenmesini ve fayda odaklı stratejilerin artmasını diliyoruz. Sürdürülebilirlik ve kapsayıcılık sektörel olduğunda bunun hem gezegenimize hem insanlığa hem de işimize yönelik yansımaları çok daha kuvvetli olacak.” şeklinde konuştu.

Eroğlu sözlerine şöyle devam etti: “Sanatçı ve illüstratör Gökçe İrten ile Pozitif Güzellik vizyonunun zengin dünyasını görselleştirmek vizyonumuza yeni bir boyut kazandırdı. Taahhütlerimizde korumaya ve öne çıkarmaya çalıştığımız değerlerden, hayal gücünden, güzelliğin çoğulluğundan, Dünya’dan ve üzerinde yaşayan her tür canlıdan ilham alan bu çalışma sayesinde artık Pozitif Güzellik sanat eserlerinde yaşayacak ve sanatsal aktarım aracılığıyla daha güçlü bir şekilde mesajlarını yaymaya devam edecek!”

Sanatçı ve illüstratör Gökçe İrten ise Unilever’in Pozitif Güzellik vizyonu ile tüm canlılar için değer yaratma çabasının çok değerli olduğunu ifade ederek: “Unilever’in Pozitif Güzellik vizyonu sadece insanlar olarak birbirimizin renkli ve çeşitli güzelliğine daha kapsayıcı bakmamızın zamanı geldiğini hatırlatmakla kalmıyor, kapsayıcılık adına çok daha geniş bir kapı açıyor.

Pozitif Güzellik vizyonu tüm canlılar olarak aynı evi paylaştığımızı, birbirimiz için fayda yaratmamız gerektiğini hatırlatıyor. Tek bir evimiz var, dünyamız. Sevdiklerimize nasıl sahip çıkıyorsak, aynı şefkatle ve saygıyla sarılıyoruz dünyamıza. Biz dünyamızla ve içindeki tüm güzelliklerle varız. Farklı bedenlerdeki, farklı ruhların aynı amaç için buluştuğu güzellikler. İşte ben de bu bakış açısıyla Pozitif Güzellik’i resmettim.” şeklinde konuştu.

Alper Eroğlu

Tüketiciler Reklamlardaki Karakterleri Gerçek Dışı ve Abartılı Buluyor

Unilever Güzellik ve Ev Bakım kategorisinin Twentify Bounty ile birlikte Türkiye’de 1200 kişinin katılımıyla yaptığı çevrimiçi araştırma, tüketicilerin beklentilerine dair dikkat çekici iç görüler sunuyor:

  •      %51 reklamlarda gördükleri karakterlerle/oyuncularla kendi yaşamları arasında bir bağlantı kuramıyor; %59 reklamlardaki karakterlerle kendileri arasında bir benzerlik olmadığını söylüyor.
  •      %36 reklamların yaşam tarzlarını yansıtmadığını söylüyor.
  •      İnsanların %27’si reklamlardaki öğeleri/elementleri abartılı, %25’i ise doğal olmayan/yapay karakterleri gerçek dışı bulduğunu söylüyor.
  •      İnsanların %77’si güzellik ve bakım kategorisindeki ürünlerin zihinsel olarak da iyi hissettirmesi gerektiğini söylüyor.
  •      Türkiye’de insanların %81’i çevre dostu markaları diğer markalara tercih edeceğini söylüyor.
    • Ürün tercihlerini etkileyen faktörler arasında; ürünlerin çevre dostu olması (%31), doğal kaynakların efektif kullanımı (%17) gibi etkenler ilk 5’te yer alıyor. Ekonomik ürünler sunulması ise üçüncü sırada yer alıyor.
    • %50 daha pahalı olsa bile çevreye daha az zarar veren ürünleri tercih edeceğini söylüyor.
  •      Markaların doğa ve çevre konusunda çözüm odaklı çalışmalar yürütmesi gerektiğini düşünenlerin oranı ise %83.
  •      %46 markaların çevreye zarar vermeyen doğal üretim konusunda, %32 ise geri dönüşüm odağında amaç odaklı çalışmalar yapılmasını bekliyor.

Unilever “Pozitif Güzellik” vizyonuyla çevresel ayak izini azaltmanın ötesinde insanlar ve gezegen için daha fazla pozitif etki sunmak için harekete geçiyor. Bu kapsamda markalarının insanlar için eşitlikçi ve kapsayıcı, gezegen için sürdürülebilir bir güzellik anlayışına öncülük etmesini hedefliyor.

Unilever’in üstün inovasyon ve teknolojilerinden de güç alan Pozitif Güzellik vizyonu, aynı zamanda ürünlere dair tüm süreçlerde de bir dönüşüme işaret ediyor. Bu yeni ve iddialı vizyon şu taahhütlerden oluşuyor:

  •      Güzellik anlayışını sınırlı kalıplardan çıkararak, bu alanda ayrımcılığa son verilmesine ve kapsayıcılığın savunulmasına katkıda bulunmak için 2030’a kadar her yıl 1 milyar kişiye ulaşarak sağlık ve esenliği yaymak, eşitlikçi ve kapsayıcı bir bakış açısının geliştirilmesini sağlamak. Bu doğrultuda;

o   Kalıplara sıkıştırılmış güzellik anlayışına karşı çıkan daha kapsayıcı bir ürün portföyünün oluşturulması, güzellik alanında ayrımcılığa son verilerek kapsayıcılığın savunulmasına katkı sağlanması. (Bu kapsamda atılan adımlardan ilki insanların kendilerini dışlanmış hissetmelerine sebep olan “normal” kelimesinin ürünlerden ve iletişim çalışmalarından çıkarılması oldu.)

o   Toplumsal cinsiyet eşitliğine aykırı kalıp yargılardan arındırılmış reklamcılık ve savunuculuğu da kapsayan bir iletişimle toplumsal cinsiyet eşitliğinin desteklenmesi.

o   El yıkama ve ağız hijyenine ilişkin eğitim girişimlerinde bulunarak sağlık ve esenliğin iyileştirilmesi adına adımlar atılması ve bu eğitimlerde odak noktasının beden ve ruh sağlığı dahil olmak üzere yeni alanları kapsayacak şekilde geliştirilmesi hedefleniyor.

  •      2030 yılına kadar 1,5 milyon hektarlık arazi, orman ve okyanusların korunması ve canlandırılmasına katkı sağlanmak. (Bu, Unilever’in güzellik ve kişisel bakım ürünlerindeki yenilenebilir bileşenlerin yetiştirilmesi için gereken araziden daha büyük bir araziye tekabül ediyor.)
  •     2023 yılına kadar kozmetik ürünlere yönelik hayvan deneylerine ilişkin küresel bir yasak getirilmesi içinkanun koyucular, hayvan koruma kuruluşları ve benzer şekilde düşünen şirketlerle iş birliği yapılması ve bunun savunuculuğunun gerçekleştirilmesi.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

BÖLÜM SPONSORU

Öne çıkan haberler