WHW İnovasyon ve Teknoloji Merkezi’nde (CIT) her gün yeni metotlar ve çözümler geliştiriliyor. Burada amaç, müşterilerimize yüksek korozyon koruması yanında sadece galvanik kaplama işlemleri sunmak değil, aynı zamanda hidrojen kırılganlığına karşı koruma gibi işlemlerle ilgili test yöntemleri de sağlamaktır.
Üretimden dolayı hidrojen kırılganlığını etkili bir şekilde önlemek için, bugün yüksek mukavemetli bileşenler tavlanmalıdır. Bu da sadece çok zaman alan değil, aynı zamanda enerji bakımından yoğun olan karmaşık ve pahalı bir süreçtir.
STRONGARD & OXIGARD ile, WHW Hillebrand Group birkaç yıldır tavlama gerektirmeyen ve hidrojen kırılganlığı riskini önleyen tanınan kaplama işlemleri sunmaktadır.
Bu amaçla, WHW’deki kaplama işlemleri yakından takip edilir ve hidrojen kırılganlığı açısından kritik olan tüm proses aşamaları adım adım kontrol edilip onaylanır.
Bu da özellikle dekapaj ve kaplama işlemleri için geçerlidir. Kaplama işlemi, sadece tüm testler yapıldıktan sonra işleme konulur ve ürünler son kontrollerin yapılmasının ardından müşterilerimize teslim edilir.
Her Şey Tek Elden Bu etkili süreç zincirinde verimliliği daha da arttırmak için, gerekli tüm testleri yerinde yapmak için çaba sarfetmekteyiz. Bu da tüm doğru ölçüm aletlerinin, ilgili teknik bilgi ve uygun ölçüm yöntemlerinin şirket bünyesinde mevcut olması gerektiği anlamına gelmektedir. Bu testlerden biri de DIN EN ISO 17081’e göre hidrojen permeasyonun (geçirgenliğinin) ölçümüdür. Bu, dekapaj işlemindeki hidrojen tehlikesi potansiyelini belirlemek için uygundur.
Bu test yönteminde bir permeasyon hücresi kullanılır. Bu, bir zar ile ayrılmış iki yarım hücreden oluşur. Ölçüm prensibi şu şekilde anlatılabilir: Hidrojen gelişimi sol yarım hücrede gerçekleşir, böylece “yükleme tarafını” temsil eder.
Hidrojen ya galvanostatik işlemlerle (örneğin galvanik biriktirme) ya da kimyasal işlemlerle (hidroklorik asitle dekapaj saldırısı) üretilir.
Zar üzerinden absorbe edilip zardan geçer (konsantrasyon gradyanı nedeniyle zardan “soldan sağa” göç eder) ve tekrar “ölçüm tarafında” çıkar. Kaçan hidrojen derhal sağ yarım hücrede elektrokimyasal olarak oksitlenir ve bu sırada hidrojen atomu başına bir elektron oluşturulur.
Böylece içinden geçen hidrojen, ölçülen akım yoluyla nicel olarak kaydedilebilir. Kısaca, belirli bir süre boyunca akan bir akım ölçülmüş olur. Burdaki sonuç, içinden geçen hidrojenin bir ölçüsü olan ve dolayısıyla hidrojen tehlike potansiyelini temsil eden Coulomb’taki yüktür.
Geçmişte, WHW Hillebrand’daki hidrojen geçirgenlik testi harici bir servis sağlayıcı tarafından gerçekleştirilmiştir. Hidrojen gevrekleşmesi alanında da “her şey tek elden” ilkemizi karşılamak için 2018 yılında Hillebrand Chemicals’da bu ölçümü WHW Hillebrand Grubu portföyüne dahil edecek bir proje başlatıldı.
Amaç: Gelecekte kurumumuz içinde bağımsız olarak hidrojen geçirgenlik ölçümünü yapmak.
Söyledik ve Yaptık
Yöntemin geliştirilmesinden sonra, ölçüm yöntemi değerlendirilmiştir. Bu amaçla, TU Darmstadt Eyalet Malzeme Test Enstitüsü de dahil olmak üzere birçok bağımsız test enstitüsü ile yuvarlak bir robin testi gerçekleştirilmiştir.
Geçirgenlik ölçümü WHW Hillebrand Group’un test laboratuvarlarına kurulmuş ve entegre edilmiştir ve müşteriler için gerekli işlem güvenilirliğini ve verimliliğini sağlamak için de o zamandan beri başarıyla kullanılmaktadır.
İzzet Aydın
Genel Müdür
Hillebrand Chemicals Kimyasal Pazarlama Ltd. Şti
