Cuma, Nisan 26, 2024

İKMİB Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Adil Pelister ile Röportaj

İKMİB Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Adil Pelister ile kimya sanayisi ve geleceği hakkında, İKMİB’in Türk kimya sanayisine katkıları ve bu alanda gerçekleşen çalışmalarına değindiğimiz keyifli ve sektör için büyük önem teşkil  eden bir röportaj gerçekleştirdik.

Bize kısaca kendinizden, profesyonel geçmişinizden bahseder misiniz?

1962 yılında İstanbul’da doğdum. İstanbul Teknik Üniversitesi Kimya Mühendisliği Bölümü’nden mezun oldum. Aynı zamanda evli ve iki çocuk babasıyım.

1987 yılında BETA Kimya Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’ni kurarak kimya sektörüne ilk adımımı attım.

30 yılı aşan sanayi tecrübesi ve know-how üstünlüğüyle Türk Kimya Sektörü’nün lider firmalarından biri olan BETA Kimya A.Ş., bugün Türkiye’nin en büyük yapıştırıcı ve tutkal üreticileri arasında yer alıyor.

İstanbul’da faaliyet gösteren son teknolojiye sahip dört büyük tesisimizde üretimini gerçekleştirdiğimiz ürünlerimizin yüzde 70’ini 45 farklı ülkeye ihraç ediyoruz.

2011 yılından bu yana üst üste 6 yıldır “Yapıştırıcılar” kategorisinde Türkiye İhracat Birincisi olmaktan gurur duyuyoruz. Ayrıca, Türkiye’nin Ar-Ge’ye en çok yatırım yapan 250 firması arasında yer alıyoruz.

İKMİB Yönetim Kurulu Başkanlığı görevimin yanı sıra, İSO Kimya Meslek Komitesi, İSO – OSB Geliştirme İhtisas Kurulu, DEİK Türkiye-Almanya, İngiltere ve İran İş Konseyleri Yürütme Kurulu, PAGDER, ASAD, İ.T.Ü. Kimya

Mühendisliği Danışman Kurulu ve Yalova Üniversitesi Merkezi Araştırma Müdürlüğü Yönetim Kurulu gibi önemli kurum ve kuruluşların üyesi olarak aktif görev alıyorum.

Okurlarımıza İKMİB hakkında neler söylemek istersiniz? İKMİB’in Türk Kimya Sanayisine kattığı farkındalıklardan bahseder misiniz?

Ülkemizde en çok ihracat gerçekleştiren 3. sektör konumundaki kimya, birçok sektöre ara mal ve hammadde temin eden bir sanayi dalı olarak gerek üretim gerekse dış ticarette önemli bir role sahiptir.

1991 yılında kurulan İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamülleri İhracatçıları Birliği İKMİB de Türk Kimya Sanayisine yön veren firmaların ihracatlarını artırmasına katkı sağlamak amacıyla birçok faaliyet düzenliyor.

Üye firmalarımızın uluslararası arenada güçlü bağlantılar kurması, yeni pazarlara açılması ve ürünlere rekabet gücü kazandırılması için çalışmalarda bulunuyoruz.

Yurt dışı fuar organizasyonları, sektörel uluslararası rekabetçiliği geliştirme projeleri, ticaret ve alım heyetleri, seminerler, çalıştaylar, projeler, yarışmalar, eğitimler ve dünyada yaygınlaştırılan Türk Ticaret Merkezleri ile ihracatçılarımıza destek oluyoruz.

Ayrıca yurt dışındaki en önemli fuarlara milli katılım organizasyonları düzenliyoruz. Kimya sektörünün tüm alt sektörleri ile yakın ilişkiler içerisinde bulunarak sektördeki gelişmeleri, yenilikleri yakından takip ediyor ve yurt dışından yeni müşteriler kazanılması için dünya çapında organizasyonlara katılarak, bu organizasyonları Türkiye’de de devam ettiriyoruz.

Dünyanın hemen hemen her ülkesinde düzenlediğimiz organizasyonlar ve yaptığımız tanıtım çalışmaları ile Türkiye’ye ve Türk Kimya Sektörüne hizmet ediyoruz.

Türkiye’nin büyümesinde, ana faktörlerden biri olan ihracatın artmasında en önemli etken katma değeri yüksek üretim olacaktır.

Ar-Ge faaliyetlerinin önemini gün geçtikçe çok daha iyi anlamaktayız. Bu bağlamda İKMİB’in Ar-Ge Proje Pazarından bahseder misiniz?

Türkiye’nin büyümesinde, ana faktörlerden biri olan ihracatın artmasında en önemli etken katma değeri yüksek üretim olacaktır. Bu noktada da Ar-Ge ve inovasyon çalışmaları büyük önem taşıyor.

Büyüyerek gelişen kimya sektörümüz, ithal ürünlere katma değeri yüksek yerli seçenekler sağlayarak ve ihracat büyüklüğünü artırarak ivme kazanıyor, Türkiye ekonomisine de güç veriyor.

Bu ivmeyi sağlamak için Araştırma-Geliştirme çalışmaları ile Üniversite-Sanayi İş Birliği öne çıkıyor.

İKMİB ve Akdeniz Kimyevi Maddeler ve Mamülleri İhracatçıları Birliği AKMİB ortaklığında ve TÜBİTAK desteğiyle, Üniversite-Sanayi İş Birliğinin geliştirilmesi ve yüksek katma değerli üretim yapılması amacıyla gerçekleştirdiğimiz en büyük inovasyon projemiz olan “Kimya Ar-Ge Proje Pazarı” etkinliğimizi yedi yıldır aralıksız devam ettiriyoruz.

Proje kapsamında 5 kategoride ödül alan ilk üç projenin sahibini ödüllendiriyor, ödül alan projelerin hayata geçmesi konusunda destek veriyoruz.

İhracatı sürdürülebilir kılmak amacıyla hayata geçirdiğimiz Ar-Ge Proje Pazarı etkinliğimizde 7 yılda 900’ün üzerinde yenilikçi proje başvurusu aldık ve yaklaşık 700 bin TL ödül dağıttık.

Yürütmüş olduğunuz projeler nelerdir? Projeleri belirlerken göz önüne aldığınız faktörler nelerdir?

Yeni yönetim olarak “Beşi Bir Yerde” projelerimizle sektörümüzün temel sorunlarını hızla çözümlemeyi hedefliyoruz.

İhracatçının sorunlarına kalıcı çözümler getirmek için sektörel danışma komiteleri kurarak, yeşil pasaportta alt sınırın 100 bin Dolara çekilmesi, ihracatçının finansmana kolay erişmesi ve Dijital Ticaret Platformu gibi pek çok yenilikçi projeyi hayata geçirmeyi amaçlıyoruz.

Kimya sektörünün hedeflerine ulaşabilmesi için, katma değeri yüksek üretim, Ar-Ge ve inovasyon konularında daha etkin çalışmalar yapılması gerekiyor.

2017 yılında Türkiye’nin en çok ihracat gerçekleştiren üçüncü sektörü konumundaki Türk Kimya Sektörünü ikinci sıraya yükseltmeyi hedefliyoruz. Ayrıca pazar potansiyeli sebebiyle, kimya sektörünün Uzak Doğu ve Kuzey/Güney Amerika ülkelerinde daha etkin olmasına yönelik planlamalar yapıyoruz.

Bununla birlikte; üyelerimizin uluslararası arenada güçlü bağlantılar kurması ve yeni pazarlara açılması için olanaklar sağlayacağız.

Tüm bu projeleri belirlerken sektörün ihtiyacını dikkate alıyor, ihracatçılarımızı dinliyor ve onların sorunlarına yönelik çözümler geliştiriyoruz.

İKMİB olarak verdiğiniz eğitimlerden ve bu eğitimlerin sektöre-sektör çalışanlarına sağladığı avantajlardan bahseder misiniz?

İKMİB olarak, kimyanın alt sektörlerinde faaliyet gösteren üyelerimizi bilgilendirmek üzere birçok seminer eğitimleri ve çalıştaylar düzenliyoruz.

Üyelerimizi ve sektör çalışanlarını mevcut ve yeni pazarlar hakkında bilgilendirmek amacıyla “Ülke Bilgilendirme Seminerleri” düzenliyoruz.

Bu yıl Çin Halk Cumhuriyeti ülke bilgilendirme semineri düzenlenerek, ihracatçıların karşılaştığı vize sorunları, gümrüklerde yaşanan sıkıntılar ve tarife dışı engeller hakkında bilgilendirme yapıldı.

Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu (TİTCK) ile birlikte 28 Şubat 2018 tarihinde yaklaşık 200 sektör temsilcisinin katılımıyla “PIC/S (Uluslararası İlaç Denetim Birliği) Üyeliği ve Sektörle İstişare Çalıştayı” düzenlendi.

Sektör temsilcileri Türkiye İlaç Sektörü’nün tüm dünyadaki itibarını ve güvenilirliğini artıracak üyelik hakkında bilgilendirildi.

Aralık 2017’de düzenlenen “Dijital Para Bilgilendirme Semineri” ile teknoloji alanında hızla gelişen dünyada ön plana çıkan dijital paralar hakkında bilgi verildi ve katılımcıların konu ile ilgili merak ettiği sorular cevaplandırıldı.

Gerçekleştirdiğimiz bu seminer ve çalıştaylar ile sektörümüze ve çalışanlarına yapılması gerekenler hakkında katkıda bulunuyor, güncel çalışmalar hakkında kendilerine yol gösterici oluyoruz.

Ayrıca İMMİB olarak da mesleki alanda ücretli olarak düzenlenen eğitimlerimiz bulunuyor.

Geçmişten günümüze Kimya Sanayisini nasıl tanımlıyorsunuz?

Dünya toplam dış ticaret hacmi yaklaşık 16 trilyon Dolar seviyesinde. Kimya sektörü toplam dış ticaret hacmi ise yaklaşık 4 trilyon Dolar.

Toplam ticaret hacmimizin 160 milyar Dolar olduğu ülkemizde ise 2017 yılı kimya sektörü ihracatı 16,1 milyar Dolar olarak gerçekleşti. Kimya sektörü, küresel ticaret hacminden yüzde 25 pay alırken Türkiye’nin ticaret hacminde kimya sektörü yüzde 10’luk bir pay alıyor.

Bu açıdan bakıldığında hemen hemen her sanayi dalına ara ürün sağlayan kimya sektörünün dünya ticaretinde oldukça önemli bir ağırlığa sahip olduğu açıkça görülüyor.

Türkiye’nin ise küresel kimya ticaretindeki payını artırması için önemli bir büyüme potansiyeli bulunuyor. İstenen büyümenin sağlanabilmesi için yüksek katma değerli ürünlerin üretilmesi ve bu nedenle üretimde teknolojik gelişmelere ve finansmana önem verilmesi gerekiyor.

Özellikle plastik mamuller, mineral yakıtlar, anorganik ve organik kimyasallar, eczacılık ürünleri, boyalar, kozmetikler, sabun ve temizlik mamulleri ürün grupları kimya sanayide öne çıkıyor.

Kimya sanayisi ve geleceği üzerine konuşmak gerekirse, size göre kimya sektöründe irdelenmesi gereken konuların başında neler gelmektedir?

Kimya sanayisi ve geleceği dediğimizde 2023 hedeflerimizden söz edebiliriz. Kimya sektörü olarak 2023 yılı hedefimizi 50 milyar Dolar olarak belirlemiştik.

A.T Kearney iş birliğiyle hazırladığımız “Türkiye Kimyevi Maddeler Sektörü İhracat Büyüme Stratejisi Raporu” bu hedefimize ulaşmamızda bize yol gösterici olacak. Rapor sonuçları 50 milyar Dolarlık hedefimize ulaşmamız için ihracatımızın her yıl yaklaşık olarak yüzde 20’nin üzerinde artması gerektiğini ortaya koyuyor.

2023 hedeflerine ulaşmak için belirlediğimiz yol haritasında konu başlıklarımız şunlar olacak: AB ile Gümrük Birliği anlaşmasının Türkiye lehine güncellenmesi, hammadde tedariğinin yeni formüllerle garantiye alınması, spesifik özel kimyasallara yatırım, sektörel kümelenme ve Ar-Ge’de ölçek sinerjisinin yaratılması.

Ayrıca son yıllarda e-ticaret platformları üzerinden gerçekleştirilen dış ticarette önemli iş hacimleri oluştuğunu görüyoruz. E-ticaret, ihracatçılarımıza kolayca yeni pazarlara ulaşabilme ve bu sayede ihracatlarını artırabilme olanağı sunuyor.

E-ticaret sitelerine üyelik konusunda ihracatçı firmalarımızın faydalanabileceği önemli Devlet destekleri bulunuyor. E-ticaretin daha kolay öğrenilebilmesi ve günümüzün değişen ticari koşullarına hızla adapte olabilmek için “Dijital İhracat Platformu”nu kurmayı hedefliyoruz.

Bu platformla birlikte ihracatçımızın e-ticaret platformlarında en etkin şekilde yer almasını sağlayacağız. E-ticaret eğitimlerimiz ve dijital dönüşümün önünü açacak maddi desteklerimizle üyelerimizi yeni ticaret trendlerinde söz sahibi yapacağız.

Tüm sektörlerimizin e-ticaret dönüşümünü sağlayarak ticaretimizin geleceğine yön vermeyi hedefliyoruz.

Önümüzdeki yıllarda küreselleşen dünya düzeninde kimya sanayisinde meydana gelecek yenilikler nelerdir? Bu yeniliklerin Türkiye ve dünya üzerindeki etkisi ne olacaktır?

Dünyada trend olan bir değişim söz konusu. İş yapma biçimlerini ve üretim modellerini değiştiren Endüstri 4.0 gündemde önemli bir yer tutuyor.

Toplumların, ekonomilerin sürdürülebilirliği de ancak bu yeniliklere uyum sağlamakla mümkün olabiliyor. Uluslararası pazarlarda rekabet edebilmek için sektör olarak bu yenilikleri takip edip, uyguluyor olmamız gerekiyor.

Artık insanların değil, makinaların birbirleriyle konuştuğu ve tedarik zincirlerinin performansının çok daha önemli olduğu bir dönemdeyiz. Yeni dönem beklenilenden çok daha hızlı bir şekilde dünyaya hâkim olacak.

Özellikle ABD gibi gelişmiş ülkeler bu konuda önemli sinyaller veriyor. Bizim de Türkiye’deki firmalar olarak kargodan üretime, servis sağlayıcılarından pazarlamaya kadar bu sürece hızlıca adapte olmamız gerekiyor.

Yeni kurulan tedarik zinciri sistemlerinde herhangi bir ürünün siparişini artık insanlar değil makinalar veriyor. Makinalar tüm süreçlerde zaman tasarrufu konusunda önemli belirleyiciler olarak karşımıza çıkıyorlar.

Sanayicilerimiz, Endüstri 4.0 sayesinde önemli oranda depolama ve kira maliyetlerinden tasarruf etmiş olacaklar. Bu noktada Endüstri Devriminin gerektirdiği dönüşüme ayak uydurmak şart.

Dünya, dolayısıyla tüm rakiplerimiz bu yöne doğru gidiyor, rekabet edebilmek istiyorsak biz de muhakkak bu yönde çalışmalarımızı hızlandırmalıyız. Tüm yatırım planlarında yüksek teknolojinin ön planda tutulması gerekiyor.

İhracatı sürdürülebilir kılmak amacıyla hayata geçirdiğimiz Ar-Ge Proje Pazarı etkinliğimizde 7 yılda 900’ün üzerinde yenilikçi proje başvurusu aldık ve yaklaşık 700 bin TL ödül dağıttık.

Kimya sektörü olarak 2023 yılı hedefimizi 50 milyar Dolar olarak belirlemiştik. A.T Kearney iş birliğiyle hazırladığımız “Türkiye Kimyevi Maddeler Sektörü İhracat Büyüme Stratejisi Raporu” bu hedefimize ulaşmamızda bize yol gösterici olacak.

Kimya sanayisinde daha fazla ilerleme kat etmek için sektör olarak hangi noktalarda hassasiyet göstermemiz gerekmektedir?

Kimya sektörünün hedeflerine ulaşabilmesi için, katma değeri yüksek üretim, Ar-Ge ve inovasyon konularında daha etkin çalışmalar yapılması gerekiyor.

Yüksek teknoloji ile üretim konusunda en önemli eksikliğimiz, Ar-Ge konusunda henüz yeterli yatırımların yapılamamış olmasıdır. Devletimizin bu konuda önemli destekleri bulunuyor.

Firmalarımızın bu desteklerden de faydalanarak Ar-Ge ve inovasyon alanlarında daha fazla çalışma yapması, sektörün gelişimi ve dış ticaret açığının kapatılması adına büyük fayda sağlayacaktır.

Sektöre iletmek istediğiniz mesajınız var mı?

Yaklaşık 300 bin kişiye istihdam sağlayarak ülke ekonomisine oldukça önemli katkı sağlayan kimya sektörümüz, Türkiye’nin en fazla ihracat gerçekleştiren 3’üncü sektörü konumunda.

Sektörümüzün tüm sorunlarını yeniden ele almak, kalıcı çözümler ile ihracatçımızın önündeki tüm zorlukları kaldırmak ve yenilikçi projelerimizle birliğimizi yarınlara taşımak için elimizi taşın altına koyduk.

İKMİB olarak, kimyanın kalbinde yetişen ve başarılarıyla sektörümüzün takdirini kazanan arkadaşlarımla birlikte, Türkiye’nin ihracattaki gururu olan kimya sektörümüze hizmet ediyoruz.

Özellikle global bakış açımız ve sürdürülebilir vizyonumuzla ülke ekonomimizin de lokomotifi olan kimya sektörümüzü ihracatta önce ikinci sıraya ardından uzun vadede liderliğe yükseltmeyi hedefliyoruz.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Öne çıkan haberler