Metal yapıştırıcıları, metal yüzeyleri birbirine yapıştırmak için tasarlanmış özel yapıştırıcılardır. Önceki dönemlerde birçok sektörde tek seçenek olan bağlantı elemanları ve kaynaklı bağların yerini almaya başlayan metal yapıştırıcı sistemleri giderek daha önemli hale gelmektedir. Metal yapıştırıcılarının ve bantların kullanımı, mekanik bağlar ve contalarla ilişkili dezavantajları etkili bir şekilde ortadan kaldırmaya yardımcı olmaktadır.
Bu yapıştırıcılar, metal bileşenlerin yapıştırılmasının gerekli olduğu otomotiv, havacılık, elektronik ve inşaat gibi çeşitli sektörlerde oldukça önemlidir.
Kaynak, montaj işlemlerinde metal bileşenleri birleştirmek için yaygın bir tekniktir. Kaynaklı bağlantılar, bağlantı elemanı deliklerine olan ihtiyacı ortadan kaldırarak tekdüzelikleri ve gerilimi eşit olarak dağıtma kabiliyetleri açısından yapışkanlı bağlarla benzerlik gösterir.
Bununla birlikte kaynak uygulamaları, operatörler için özel eğitim ve sertifikasyon gereklilikleri nedeniyle genellikle daha yüksek işçilik maliyetlerine yol açmaktadır.
Kaynak sonrası denetimler, genel giderleri daha da yükseltir. Buna karşılık, metal-metal uygulamalarında yapıştırıcılar korozyona karşı koruma sağlar ve kaynak uygulamalarındaki korozyon riskini ortadan kaldırır. Ayrıca, yapıştırıcı kullanımı kaynak işlemleriyle ilişkili hızlı ısınma ve soğumayı önler.
Data Bridge Market Research tarafından yayımlanan rapora göre, metal yapıştırıcıları pazarının 2021-2028 tahmin döneminde %6,4 oranında büyümesi beklenmektedir. Tahmin dönemi boyunca metal yapıştırıcıları pazarında beklenen büyüme, temel olarak otomotiv, ulaşım ve endüstriyel uygulamalardaki artan talepten kaynaklanmaktadır.
Ayrıca, giderek gelişmekte olan ülkelerde metal yapıştırıcılarına yönelik artan ihtiyacın pazarın genişlemesine önemli ölçüde katkıda bulunması beklenmektedir. Diğer yapıştırıcılarda olduğu gibi, anaerobik yapıştırıcıların optimum performansı için uygun
yüzey hazırlığı önemlidir. Yüzeyler temiz olmalı ve yağ/gres gibi kirleticilerden arındırılmalıdır.
Ayrıca, metal yüzeylerde pas varsa, bunun giderilmesi önemlidir. Pas metali zayıflatabilir ve yapıştırma işlemini engelleyebilir. Tel fırçalama veya zımparalama gibi mekanik yöntemler pasın giderilmesinde etkili olabilir. Yüzeyleri temizledikten ve hazırladıktan sonra, yapıştırıcıyı uygulamadan önce tamamen kurumasını beklemek de önemlidir, çünkü nem bazı yapıştırıcıların kürlenme sürecini ve yapışma gücünü etkileyebilir.
Metal Yapıştırıcı Türleri
Epoksi Yapıştırıcılar: Epoksi yapıştırıcılar reçine ve sertleştirici olmak üzere iki bileşenden
oluşur. Bu iki bileşen uygulamadan hemen önce belirli bir oranda karıştırılır. Reçine ve sertleştirici arasındaki kimyasal reaksiyon güçlü ve dayanıklı bir bağ oluşturur. Epoksi yapıştırıcılar genellikle iyi kimyasal direnç gösterirler. Çeşitli kimyasallara ve çevre koşullarına maruz kaldıklarında bozulmaya daha az duyarlıdırlar.
Epoksi yapıştırıcılar polimerizasyon olarak bilinen kimyasal bir reaksiyonla sertleşir. Kürlenme süreci sıcaklık, nem ve epoksinin spesifik formülasyonu gibi faktörlerden etkilenebilir. Bazı epoksiler oda sıcaklığında kürlenirken, diğerleri yüksek sıcaklıklar gerektirebilir.
Siyanoakrilat Yapıştırıcılar: Genellikle süper yapıştırıcılar olarak bilinen siyanoakrilat yapıştırıcılar, akrilik reçineler ailesine ait, hızlı etki gösteren bir yapıştırıcı türüdür. Bu yapıştırıcılar güçlü ve hızlı yapıştırma özellikleriyle bilinirler.
Siyanoakrilat yapıştırıcılar siyanoakrilat monomerlerinden yapılır. En yaygın türü etil siyanoakrilattır, ancak diğer varyasyonlar bazı endüstriyel uygulamalarda kullanılan metil siyanoakrilat içerir. Standart siyanoakrilat yapıştırıcılara ek olarak, belirli özelliklere sahip formülasyonlar da vardır. Örneğin, yapıştırılmış bağlantılarda daha fazla esneklik sağlamak için tasarlanmış esnek siyanoakrilatlar mevcuttur.
Anaerobik Yapıştırıcılar: Anaerobik yapıştırıcılar, hava (oksijen) yokluğunda sertleşen ve genellikle metal bileşenleri yapıştırmak için kullanılan bir yapıştırıcı türüdür. Bu yapıştırıcılar, özellikle dişli montajlarda güçlü ve dayanıklı bağlar sağlamalarıyla bilinir. Anaerobik yapıştırıcılar genellikle iyi bir sıcaklık direnci sergileyerek yapıştırılan düzeneğin çeşitli sıcaklıklara maruz kalabileceği uygulamalar için uygun hale getirir.
Anaerobik yapıştırıcılar, anaerobik polimerizasyon adı verilen bir işlemle sertleşir, bu da oksijen yokluğunda sertleştikleri anlamına gelir. Yapıştırıcı birbirine yakın iki metal yüzey arasına uygulandığında ve parçalar birleştirildiğinde, hava eksikliği kürlenme sürecini başlatır.
Poliüretan Yapıştırıcılar: Poliüretan yapıştırıcılar esneklikleri, dayanıklılıkları ve güçlü yapıştırma özellikleriyle bilinen çok yönlü yapıştırıcılardır. Metaller de dahil olmak üzere çeşitli malzemelerin yapıştırılmasında yaygın olarak kullanılırlar. Poliüretan yapıştırıcılar elastomeriktir, yani sertleştikten sonra belirli bir esnekliğe sahiptirler.
Bu esneklik, yapıştırılmış bağlantılarda bir dereceye kadar hareket veya stresi absorbe
etmelerini sağlar. Bu da onları malzemelerin termal genleşme veya daralmaya maruz kalabileceği uygulamalar için uygun hale getirir. Poliüretan yapıştırıcılar genellikle metal paneller veya inşaat sektöründeki bileşenler gibi mimari elemanların montajında uygulanır.
Kaynaklar
https://www.adhesivesandcoatings.com/adhesives/
about-adhesives/metal-adhesives/
https://www.databridgemarketresearch.com/reports/
global-metal-bonding-adhesives-market
Hazırlayan: Murat Soygür
