Ak-Kim Yüksek Performanslı Delikli Elyaf Bazlı Ultrafiltrasyon Modülü tesisini hayata geçirdi; sektörde bir adım daha öne çıktı. Ak-Kim’in hedefi, üretimin %60’ını başta Türki Cumhuriyetler, Körfez ülkeleri, yakın komşularımız olmak üzere, Avrupa, Amerika, Hindistan ve Çin gibi ülkelere satmak.
Ak-Kim’in böylece ilk kez teknolojik ve yüksek katma değerli bir ekipman üretimine başlamasının önünü açan bu adımın temelinde şirketin büyüme stratejisi yatıyor.
Ak-Kim, büyüme stratejisi doğrultusunda Avrupa’nın ikinci büyük su kimyasalları ve koagülant üreticisi Feralco ile eşit hisseli bir ortaklıkla Akferal şirketini kurmuştu. Dostel’in su arıtma bölümünün satın alınmasıyla alüminyum sülfat ürünleri de şirketin portföyüne katılmış oldu.
Geçtiğimiz yılın sonunda Yüksek Performanslı Delikli Elyaf Bazlı Ultrafiltrasyon Modülü, 35 milyon dolarlık bir yatırımla hayata geçirildi. Modül, Ak-Kim’in Yalova’daki fabrikasında, yılda yaklaşık 20.000 birim üretim kapasitesine sahip olan 2.800 metrekarelik özel bir alanda üretiliyor.
“Akkök’ü “high tech” ürünler üreten bir Holding konumuna getiriyoruz”
Akkök Holding İcra Kurulu Başkanı Ahmet Dördüncü, holding bünyesindeki Ak-Kim’in ürettiği Ultrafiltrasyon Modülü ile attığı adımı ve bu işin Holding için anlamını şöyle özetliyor: “Dow, GE, BASF, Toray gibi sadece dünya devlerinin yapabildiği bir ürünü ürettik.
Tüm çalıştığımız alanlarda ama özellikle kimya sektöründe inovatif ve verimlilik odaklı çalışmalar yürütüyoruz. Geliştirdiğimiz projelerin Türkiye’nin cari açık probleminin önüne geçmede bir nebze olsun faydalı olacağına inanıyoruz.
Üç şirketimiz de süreç içinde “commodity chemicals” dediğimiz, kimyasal emtialardan daha çok, ileri teknoloji gerektiren, birim fiyatı yüksek ürünlere odaklanmış durumda. Akkök’ü “high-tech” ürünler üreten bir Holding konumuna getiriyoruz. Bu da şirketlerimizin, sektör oyuncularından bir adım önde konumlanmasını sağlıyor”
“Türkiye’de ve çevre ülkelerde ilk ve tek”
Ak-Kim, yüksek katma değerli ultrafiltrasyon modülünün üretimine başlamasıyla faaliyet bölgesinde örneği olmayan bir noktaya ulaşmış oldu. Ultrafiltrasyon modülünün üretimi Türkiye ve çevre ülkelerde sadece Ak-Kim tarafından gerçekleştiriliyor.
Ak-Kim Genel Müdürü Onur Kipri, projenin ekonomik boyutunu şu ifadelerle değerlendiriyor: “Türkiye’de ve çevre ülkelerdeki ilk ve tek ultrafiltrasyon üretim tesisine sahip olmamız, bize ayrıca güç veriyor. Hedefimiz üretimimizin % 60’ını yurtdışına satmak.
Radarımızda Türki Cumhuriyetler, Körfez ülkeleri, yakın komşularımız, hatta Avrupa, Amerika, Hindistan ve Çin bulunuyor. Ülkemizde kimya sektörü bazında her yıl 25- 28 milyar dolar cari açık ortaya çıkıyor. Ak-Kim olarak geliştirdiğimiz projelerin cari açık probleminin önüne geçmede bir nebze olsun faydalı olacağına inanıyoruz.”
Yenilikçi ve pazar talebi yüksek olacak bir ürün
Beş yıl süren Ar-Ge çalışmaları boyunca, piyasadaki benzer ultrafiltrasyon modüllerini aşan bir tasarım için ciddi araştırmalar yapıldı. TÜBİTAK’tan bu alanda destek alan Ak-Kim, ürettiği numuneleri gerek yurt içinde, gerekse yurt dışında uzman laboratuvarlarda testlere soktu ve onaylattı.
Ürünün performans testleri ise Yalova’daki günlük 15 bin metreküp kapasiteli kendi arıtma tesisinde yapıldı. Bu süreçlerin sonunda uluslararası pazarda rahatlıkla talep görecek bir ürün olan ultrafiltrasyon modülü üretilmiş oldu. Türkiye’deki marka tescilleri tamamlanan ürünün, uluslararası patent başvuruları da yapıldı.
Tamamen Ak-Kim tarafından geliştirilen modifiye PVDF içeren modül, özel bir reçeteye sahip delikli elyaflardan oluşuyor. Modülün yüksek verim, yüksek kimyasal dayanım, yüksek kirlilik tutma kapasitesi, güçlü ve esnek fiber yapısı, farklı su kaynakları için uygun olması gibi birçok yenilikçi özelliği bulunuyor.
Uzun kullanım ömrü, stabil su kalitesi, düşük yatırım, işletim ve bakım maliyeti ile kolay montaj imkanları sunuyor. Ayrıca az alan kaplaması da müşterilerimize kolaylık sağlayan diğer bir özelliği.
Ak- Kim Su Çözümleri Direktörü Dr. Alp Sarıoğlu, Yüksek Performanslı Delikli Elyaf Bazlı Ultrafiltrasyon Modülü’nün teknik özelliklerini şöyle özetliyor: “Ak-Kim Ultrafiltrasyon Modülü’nde Ak-Kim su çözümleri ekibi tarafından geliştirilen ham su dağıtım kanalı ve ayırıcılar, filtrenin orta kısmında yer alıyor.
Özel tasarıma sahip bu iç dağıtım düzeneği suyun filtre içinde iyi dağılmasını sağlıyor. Bu sayede filtre yüzey alanının tamamı kullanılıyor. Modifiye PVDF (m-PVDF) malzemeden imal edilmiş yüksek kaliteli delikli elyaf sayesinde, yüksek kimyasal ve mekanik dayanıma sahip.
Geliştirdiğimiz delikli elyafın özel tasarımında, aktif filtrasyon yüzeyinde nano boyutta gözenekler bulunuyor. Bu tasarım sayesinde ultrafiltrasyon modülümüzün yüksek kirlilik tutma kapasitesi var.”
Dünyada ve Türkiye’de su sıkıntısı
Dünya Ekonomik Forumu 2016 Yılı Küresel Riskler Raporu’nda, 2016 yılındaki küresel riskler içerisinde “su krizi”, iklim değişikliği ve kitle imha silahlarından sonra üçüncü sırada yer alıyor. Günümüzde bir milyardan fazla insan içilebilir/temiz suya erişim güçlüğü yaşıyor. Suyun kalitesi sanayi kuruluşları için de önemli bir sorun.
Su kaynaklarının azalması ve su kirliliğinin artması enerji tüketimini artıracak. Çünkü, sanayileşen ülkeler için de enerji üretiminde daha fazla temiz suya ihtiyaç var. 2030 yılına kadar Asya’da enerji ve sanayi için su talebinin %70 oranında artacağı tahmin edilmekte.
Ayrıca küresel olarak mevcut eğilimler üzerinden bakıldığında, yine 2030 yılında suyun sürdürülebilir bir şekilde temin edilmesi için talebin %40’ları aşacağı öngörülüyor. Kısacası su sıkıntısının gelecek 20-25 yıl içerisinde Orta Doğu dahil dünyanın birçok yerinde bir krize dönüşme ihtimali oldukça yüksek.
Önümüzdeki 25 yıl içinde Türkiye’nin ihtiyaç duyacağı su miktarının, bugünkü su tüketiminin üç katı olacağı varsayılıyor. Dünya Kaynaklar Enstitüsü’nün raporuna göre Türkiye, 2040 yılında su kıtlığı çekecek 40 ülke arasında 27. sırada yer alıyor. Türkiye’nin çevre açısından AB’ye karşı da ciddi vaatleri var.
AB Entegre Çevre Uyum Stratejisi (UÇES) yaşanabilir bir çevre oluşturulmasında kamu kuruluşlarının yanı sıra, özel sektör ve sivil toplum kuruluşları başta olmak üzere tüm tarafların sorumluluk almasını gerektiren bir yaklaşım izliyor.
Belediyelerin UÇES programına uyumu, OSB’lerin ve büyük sanayi kuruluşlarının yatırımlarını hızlandırması bekleniyor. 2007-2023 arasında toplam 42 milyar dolar yatırım yapılması gerekiyor.
Bu yatırımın 25 milyar doları şebeke yatırımına, 17 milyar doları ise su/atık su arıtma tesislerine ayrılmış durumda. Bugün ne yazık ki OSB’lerde kullanılan suyun % 85’i arıtılmadan deşarj ediliyor. Üstelik bu suyun %75’i de denize atılıyor.
Küresel, bölgesel ve ulusal ölçeklerde bu nedenlerle suyun verimli kullanılması ve atık suyun geri kazanımı gitgide önem kazanıyor. Ak-Kim mühendislerinin geliştirdiği Ultrafiltrasyon Modülü, bu noktada sektörü geliştirmesi açısından oldukça önemli ve şirketi alanındaki oyunculardan bir adım öteye taşıyan bir proje.
