Çevremizde olup bitenleri duyularımızla algılarız. Koku da beş duyumuzdan biridir. Nasıl ki çikolata yedikten sonra aldığımız tattan mutlu oluyorsak, güzel bir parfüm kokladıktan sonra da kendimizi iyi hisseder, mutlu oluruz. Giyim tarzı, saç şekli, makyaj biçimi gibi kullandığımız parfüm de kendimizi ifade etme, bir farklılık yaratma biçimlerimizdendir.
Tarihe göz gezdirdiğimizde, ilk çağlardan beri güzel kokular insanlarda merak uyandırmıştır. Örneğin, Eski Mısır’da zenginlerin mumyalarına öteki yaşamlarında hoşluk olsun diye türlü kokular eklendiği söylenir. Eski Yunan’da ise kadınların vücutlarını aromatik yağlarla ovduklarından bahsedilir.
Roma İmparatorluğu döneminde “per fum um” kelimesi kokuları ifade etmek için kullanılmıştır. Orta çağ ile birlikte sabun ve koku kullanımı gelişmiştir. Parfümün gelişimi 17. yüzyılda Fransa’nın Grasse kentinde,doğu ülkelerinin egzotik kokularının da etkisini taşıyarak devam etmiştir.
Daha sonraları parfüm yapımına değişik kokular da eklenmiştir.17. yüzyılda parfüm genelde kraliyet çevresinde ve nüfuzlu insanlar arasında yaygın olarak kullanılırken, zamanla kullanımı halk arasında da yaygınlaşmıştır. 20. yüzyılda ise parfüm başlı başına bir sektör haline gelmiştir.
Ayrıca parfümlerin kokuları kadar şişelerinin tasarımları da öne çıkmaya başlamıştır. Günümüzde parfüm artık herkesin günlük hayatta kullandığı vazgeçilmez tüketim maddeleri arasında yer alıyor.
MG International Fragrance Company, etrafınızda uçuşan pek çok güzel kokunun altında imzası olan, 56 yıllık köklü bir esans üreticisidir. Parfümlerden, oda kokularına; temizlik ürünlerinden kozmetiğe binlerce ürün, MG Gülçiçek’in deneyimli uzman kadrosu tarafından geliştirilir ve üretilir.
Laboratuvarımızda, dünyanın çeşitli bölgelerinden getirilen dört bin civarındaki koku hammaddeleriyle binlerce çeşit özel kokular tasarlamaktayız. Düzenli olarak esans literatürlerini inceleyerek, analitik cihazlarımızı yenileyip, hammadde ve formülasyon kütüphanemizi genişletiyoruz.
Parfümü oluşturan hammaddeler ise birkaç gruptan oluşuyor: natüreller, sentetikler ve bazlar. Natüreller, doğada bulunan bitkilerden distilasyon, ekstraksiyon gibi yöntemlerle elde edilirler. Çıkarılan yağ bitkinin yapraklarından, çiçeklerinden, ağaç gövdesinden ya da köklerinden elde edilebilir.
Dünyanın çeşitli bölgelerinde yetişen aynı bitkiden elde edilen uçan yağlar kokularında nüans gösterirler ve bu yüzden genelde natüreller yetiştikleri coğrafyaya göre adlandırılırlar.
Sentetik hammaddeler ise kimya laboratuvarlarında organik sentez yoluyla üretilirler. Son olarak bahsedilen bazlar ise çeşitli natüreller ve sentetiklerin değişik oranlarda karıştırılmasından veya reaksiyonları sonucu elde edilirler.
MG International Fragrance Company’nin “koku” koleksiyonu; Brezilya’nın yağmur ormanlarından, Avrupa’nın ve Endonezya’nın tarlalarına; Dünya’nın pek çok farklı yerinden gelen hammaddelerden oluşuyor.
Koku Hayatımıza Adeta Tat Katıyor
Esanslar bize, yaşadığımız yerlere ve kullandığımız eşyalara güzel ve tatlı kokular vermek için kullanılırlar. Bir esansı tanımlamak için zaman içinde ortaya çıkan üst, orta ve dip notlarının ahenkli birlikteliğini kullanırız. Üst notlar esansın uygulamasından hemen sonra hissettiğimiz kokulardır.
Bu notlar zencefil kökü ve narenciye gibi taze, hafif ve uçucu yağlar içerirler. Orta notlar üst notlardan sonra belirir ve esansın özünü oluştururlar.Lavanta, yasemin ve gül en sık rastladığımız orta notlardandır.
Orta notların dip notlara karışması esansın ana temasını oluşturan kokuyu açığa çıkarır. lemekteyiz. Böylece, natürellerin alerjen içermeyen özdeşlerini tasarlayıp bebek ürünlerinde kullanımı uygun esanslar imal etmekteyiz.
Kültürün de Kokusu Vardır
Her ülkenin farklı bir koku kültürü var. Örneğin, Orta Doğu’da oryantal ve odunsu kokular tercih edilirken, batıda meyve ve çiçek kokuları beğeniliyor. Türkiye’de ise genellikle Akdeniz ülkelerinde tercih edilen çiçek, meyve ve tatlı kokular seviliyor.
Koku tercihleri mevsimlere,gece veya gündüz kullanımına göre de değişebiliyor.Mesela, kış aylarında daha baharatlı kokular kullanılırken Dip notlar ağır ve büyük moleküller içerdiği için esansın uygulamasından günler sonra bile kendilerini hissettirirler.
Parfüm Kullanırken Cildimizi de Düşünmemiz Gerekir
Son yıllarda üretilen esansların, özellikle bebek ürünlerinin, alerjen hammadde içermemesine özen gösterilmektedir. Parfüm şişelerinin arkalarında yer alan içindekiler bölümü incelendiğinde genellikle sadece deklare edilmesi gereken alerjen hammaddelerin yer aldığı gözlenir.
MG Gülçiçek Ar-Ge Departmanı olarak, özellikle bebek ürünlerinde kullanılan esansların alerjen hammadde içermemesine dikkat etmekteyiz.
GC/ MS (gaz kromatografi/kütle spektrometre) ayırma yöntemini kullanarak doğadan elde edilen natürel uçan yağları analiz edip içerlerindeki alerjen bileşikleri belirli kullanılırken, bahar aylarında çiçeksi, yaz aylarında ise meyvemsi kokular tercih ediliyor.
Bunun yanı sıra her insanın teninin kokusu farklıdır. Bir parfümün tendeki kokusu beslenme alışkanlıklarına, yaşadığı yerin iklimine, terleme durumuna, sigara ve alkol tüketim alışkanlıklarına göre farklılık gösterebilir.
Sonuç olarak kokular artık hayatımızın her köşesinde karşımıza çıkıyor. Örneğin, günlük hayatta kullandığımız parfümler, kozmetik ürünleri, yumuşatıcılar, deterjanlar, hava temizleyicileri, sabunlar ve mumlar.
Gördüğünüz gibi kokular hayatımızın vazgeçilmez bir parçası. Dünyada insanların güzellik, estetik arayışı bitmedikçe, koku sektörü katlanarak var olmaya devam edecektir.
Liat Murat Barbut / Kimyager / Ar-Ge Uzmanı / MG Gülçiçek
