Takeda, önemli bir adım atarak meme kanseri bakımı iyileştirmeleri için Birleşmiş Milletler Eğitim ve Araştırma Enstitüsü (UNİTAR) ile iş birliğine imza attı.
Türkiye’de kadın sağlığı konusunda bu iş birliğiyle önemli bir adım atan Takeda, Birleşmiş Milletler Eğitim ve Araştırma Enstitüsü (UNITAR) Uluslararası Cerrahi Vakfı (GSF) ortak girişimi, Değer Temelli Sağlık Hizmeti (VBHC) projesini destekleyecek. VBHC projesinin meme kanserinde uygulanması ile hastalar için daha iyi sağlık sonuçları elde edilmesi hedefleniyor.
Uluslararası düzeyde faaliyet gösteren Takeda, değer temelli sağlık hizmetleri yoluyla meme kanserinde sağlık sistemimize farklı bir yaklaşımın da mümkün olabileceğini gösteren projenin hayata geçmesinde rol aldı.
Takeda, bu proje ile Türkiye Cumhuriyeti 12. Kalkınma Planı ile uyumlu olarak, sağlık sistemi içinde geleneksel hizmet başına ücret modellerinden sağlıkta kaliteyi önceliklendiren Değer Bazlı Sağlık Hizmeti (VBHC) yaklaşımına geçiş yapılması gerektiğini vurguluyor.
Sağlık sistemlerini daha sürdürülebilir, verimli ve hasta odaklı hale getirmek için değer tabanlı sistemlere geçişi sağlamanın gerektiğini vurgulayan Takeda kapsamlı sağlık verilerinin toplanmasından başlayan stratejik bir yaklaşımı öneriyor. Firma, projeyi desteklemek için uluslararası kuruluşlarla ortaklık kurarak bu önemli değişime aktif olarak katkıda bulunuyor.
Türkiye’de şu anda uygulanmakta olan Değer Temelli Sağlık Hizmeti Projesi (VBHC), meme kanserine odaklanarak, meme kanseri için erken tarama, tanı ve cerrahi tedavideki gecikmeleri belirlemeyi ve azaltmayı hedefliyor.
Takeda Türkiye Genel Müdürü Ömür Mangaloğlu, bu önemli gelişmeyi değerlendirdi
Birleşmiş Milletler Eğitim ve Araştırma Enstitüsü (UNITAR) sürdürülebilir ve hakkaniyetli sağlık sistemlerine yönelik önemli bir adımla, T.C. Sağlık Bakanlığı ile ortak bir mutabakata vararak, Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi ve Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Tıp Fakültesi ile meme kanserinde değer temelli yaklaşım projelerini başlattığını paylaştı. Proje kapsamında VBHC Teknik Komisyonu kurularak ortak bir vizyon bildirildi.
Takeda Türkiye Genel Müdürü Ömür Mangaloğlu, bu önemli gelişmeyi değerlendiren açıklamalarda bulundu. Mangaloğlu; “Takeda Türkiye olarak sağlık sistemlerini destekleyen projelerin bir parçası olmaktan büyük memnuniyet duyuyoruz. Türkiye sağlık sistemi bugün OECD ülkeleri arasında en az kaynağı ayırarak sosyal ve kapsamlı bir sağlık hizmetini sunmayı başarıyor.
Sağlığa ayrılan kaynağın artırılması konusunda devletimizle aynı fikirdeyiz. Türkiye sağlık sistemi; kaynağın artırılması ve değer temelli sağlık hizmeti yaklaşımıyla sağlanacak verimlilik artışıyla dünyanın önde gelen sağlık sistemlerinden biri olabilir. Projenin yenilikçi ve değer temelli sağlık hizmeti yaklaşımıyla kanserle ilgili gelecekteki farklı çalışmalar için de bir temel oluştu. Sektörümüzü küresel düzeyde geliştiren iş birliklerinin devamını temenni ediyoruz” ifadelerini kullandı.
750 meme kanseri hastası üzerinde araştırma yapıldı
Proje kapsamında, bir VBHC modeli kullanılarak tanı ve tedavi gecikmelerine neden olan engeller ele alınıyor ve kadınlarda meme kanserinde sağlık hizmeti kalitesini artırmak için çalışmalar yürütülüyor. ‘Lokal ileri evre meme kanserinde tanı ve tedavi gecikmelerinin etiyolojik nedenleri’ başlıklı çalışma ile başlangıcından bu yana Türkiye’de 37 sağlık merkezi ve 7 bölgede 750’den fazla lokal ileri meme kanseri hastası üzerinde araştırma yapıldı.
Farkındalık eksikliği en önemli sorunlardan biri
Bu araştırmaların ön bulguları, hastaların yaklaşık yarısının kendi kendine meme muayenesinin nasıl yapılacağını bilmediğini gösterirken, ölüm korkusu ve farkındalık eksikliği hastaların doktora başvurmalarındaki gecikmelerin en önemli nedenleri olarak belirlendi. Cerrahi sonrası kemoterapi ve radyoterapideki gecikmelerin en önemli nedeni olarak tedavinin olası yan etkileri ile ilgili tereddütler olduğu kaydedildi.
Projenin bir sonraki aşamasında ise Türkiye’deki kadınlara yönelik meme kanseri bakımının kalitesini artırmak için değer temelli bir sağlık yaklaşımı kullanarak, belirlenen zorlukların üstesinden gelmek ve müdahaleler geliştirmek hedefleniyor.
