Salı, Mayıs 28, 2024

Cildin Nemlendirilmesi için Yeni Dönüştürülmüş İçerik

Cildin Nemlendirilmesi için Probiyotik Teknolojiye Dayalı Yeni Dönüştürülmüş İçerik

 

Özet

Probiyotik fermentasyon teknolojisine dayanarak, Symrise, cilt bakım uygulamaları için yeni bir postbiyotik bileşen geliştirdi. Bu fermente bileşenin cildi nemlendirdiği ve aynı zamanda cilt dokusunu iyileştirdiği kanıtlanmıştır.

Standart korneometrik ölçümlere ek olarak, bu yeni bileşenin neden olduğu cilt yüzeyindeki
değişiklikler, yüksek kaliteli dijital görüntüleme sistemi kullanılarak değerlendirildi ve ellerdeki cilt nemlendirmesi için ürün performansının akıllı bir görselleştirmesi gerçekleştirildi.

Giriş

Nemlendirme yıllardan beri, pazarlama iddialarının merkezinde yer alan önemli bir kozmetik kaygısı olmuştur. Özellikle el derisinin dehidrasyonu, kış aylarında veya agresif hijyen prosedürleri uygulandığında birçok kadın, erkek ve çocuklar için yaygın bir endişe
kaynağıdır.

Burada, Lactobacillus probiyotik üretiminden elde edilen değerli yan akışların geri dönüştürülmesi ile oluşturulan, yeni ve sürdürülebilir kozmetik içerik, el nemlendirmesi için araştırılmıştır.

Nemlendirme değerlendirmesi genellikle stratum corneum su içeriği ölçümü ile sınırlıdır. Ancak objektif nemlendirme yararının daha bütüncül bir yaklaşımla ele alınması gerekir.

Gerçekten de, nemlendirici bir ürün kullandıktan sonra meydana gelen cilt yüzeyi değişiklikleri, kullanıcı memnuniyeti açısından büyük önem taşır (artan esneklik, azalan pürüzlülük, yatıştırıcı hissiyat ve daha az rahatsızlık).

Postbiyotik bileşenin nemlendirici özelliklerinin araştırılmasına değer katmak için, stratum corneum’un standart korneometrik ölçümünü ve aynı alanların dijital makro görüntülerinin yakalanmasını ve analizini, yeni bir kamera kullanarak birleştiren bir kombinasyon protokolü, yüksek çözünürlüklü görüntüler, cilt yüzey şeklinin 3 boyutlu (3D) rekonstrüksiyonu ve nemlendirici etkisi altında takip edilecek objektif parametreler kullanıldı.

Cildin mikrorölyef modeli iç (yaş, kuruluk1,2) ve dış etkenler (UV maruziyeti, bağıl nem)3-5 ile gelişir ve cildin işlevsel durumunu yansıtır.6-8 Burada, bu tür araştırmaların, korneometrik ölçümlerle birleştirilmiş, el ve önkol derisi sonuçlarını sunuyoruz.

Ayrıca, ürünün ellere olan nemlendirici etkisi, araştırma içerikli formül ile plasebo arasındaki farkları, objektif ve başarılı bir şekilde göstermeye yardımcı olan, sürekli renk haritalama yöntemi kullanılarak modellenmiştir.

 

Materyal ve Yöntem

In-vivo çalışma, kışın, Paris’te, 22 ile 53 yaşları arasındaki 13 sağlıklı kadın ve erkek denekten oluşan bir panel ile gerçekleştirilmiştir. Çalışılan kozmetik bileşenin (INCI: Lactobacillus Ferment, Lactic acid, Pentylene Glycol, Sodium Benzoate, 1,2-Hexanediol, Capryly Glycol) %5, 10 ve %20’sini içeren kozmetik O/W emulsiyonları, plasebo’ya karşı değerlendirilmiştir.

İçerik, cilt için faydalı olduğu belirlenen ve halihazırda gıda ve sağlık endüstrilerinde (Symrise AG, Holzminden, Almanya ve Probi AB, Lund, İsveç) kullanılan, seçilmiş Lactobacillus suşlarının fermantasyonundan başlayarak bir ileri dönüşüm sürecinden gelen postbiyotiktir (Şekil 1).

Bu işlemden biyokütle (probiyotikler) ve süpernatan (fermantasyon suyu) elde edilir. Biyokütle, tüketici sağlığı ve gıda endüstrilerinde kullanılır, ancak supernatant genellikle atılır.

Hem sağlıkla ilişkili bakteri suşlarının büyümesine izin veren hem de Lactobacilli tarafından üretilen (amino asitler, proteinler, mineraller ve organik asitler) mikro besinler içerir. Bu süpernatantın cilt bakımı uygulamaları için potansiyeli, güçlü nemlendirme faydası için tanımlanmıştır ve şimdi bu yeni bileşende değerlendirilmektedir.

 Postbiyotik bileşen, ileri dönüşüm üretim prosesi
Şek. 1: Postbiyotik bileşen, ileri dönüşüm üretim prosesi

Çalışmanın ilk bölümünde, üzerinde çalışılan içeriğin %20’sini içeren formül ve placebo, gönüllülerin ellerinin arka kısmında tanımlanan iki alana rastgele uygulandı. Çalışmanın ikinci bölümünde, çalışılan içeriğin %5 ve %10’unu içeren formüller ve plasebo, deneklerin iç ön kollarındaki tanımlanmış alana rastgele uygulandı.

Stratum corneum kapasitansı, kozmetik formüllerin uygulanmasından önce ve 1 saat sonra, eller ve ön kollarda tanımlanmış farklı yerlerden ölçülmüştür.

Uygulama öncesi ve 4 saat sonra kapasitans ölçümleri ile aynı bölgelerde makro kamera (SkinCam®, Newtone Technologies, Lyon, Fransa) ile görüntü alımı gerçekleştirilmiştir. Cilt yüzeyi özelliklerini ölçmek için, cilt yüzeyinin 2D görüntülerinden 3D derinlik haritaları hesaplandı (Şek. 2). 9-11

SkinCam®’den elde edilen pürüzlülük analizi görüntüleri
Şek. 2: SkinCam®’den elde edilen pürüzlülük analizi görüntüleri; A:2D görüntü; B: Uygulanmış 3D görüntü

Pürüzlülük parametresi olan Spa, tüm yüzey üzerindeki yüzey genliklerinin aritmetik ortalama değişimi incelenmiştir. Ortalama derinlik, olukların ortalama alanı ve ortalama yükseklik ve sırtların ortalama alanı gibi diğer pürüzlülük parametreleri de incelenmiştir.

Sonuçlar

Korneometrik ölçümler, uygulamadan 1 saat sonra plaseboya karşı postbiyotik bileşenin nemlendirici etkisini doğruladı. Eldeki nem artışı, plasebo uygulanan elden istatiksel olarak %44 daha yüksek bulunmuştur. Önkollarda, %5 ve %10 içeren emülsiyonlar uygulandığında, sırasıyla %19.45 ve %21.9’luk bir artışla, bileşenin nemlendirme etkisi de gösterildi (Şek. 3).

In-vivo çalışma, korneometrik ölçümlerle cilt nemlendirmesinin anında geliştirilmesi
Şek. 3: In-vivo çalışma, korneometrik ölçümlerle cilt nemlendirmesinin anında geliştirilmesi; A: Eller üzerinde çalışma; B: Önkollar üzerinde çalışma.
**plaseboya karşı istatiksel olarak anlamlı (p<0.01)
## tedavi edilmeyenlere karşı istatiksel olarak anlamlı (p<0.01)

Ayrıca, pürüzlülük ve mikrorölyef modeli parametrelerine dayalı olarak, uygulamadan 4 saat sonra, bileşenin cilt yüzeyi üzerindeki istatiksel olarak anlamlı faydası, plaseboya karşı kaydedildi (Şekil 4 ve 5).

Özellikle Spa parametresi, pürüzlülüğü yansıtan bir azalma göstererek, pürüzsüzleştirici bir etki gösterirken, plasebo uygulanan ciltte bu parametre tam tersine artmaktadır. Plasebo, cilt pürüzlülüğünün doğal gelişimini dengelemezken, bileşeni içeren formül bunu dengeledi.

Fermente bileşenin faydası, ortalama sırt yüksekliği parametresinde plaseboya karşı istatiksel olarak da kanıtlanmıştır. Bu sonuç, analiz edilen tüm cilt yüzeyi üzerinde ölçülen etkiyi doğrular ve bileşenin etkisi altında mikro-kabartma modelinin içsel yapısının anlaşılmasına yönelik bir unsur getirir. Burada plasebo yine zaman içinde ters bir değer gösterdi.

In-vivo çalışma, cilt yüzey dokusu ölçümleriyle cilt nemlendirmesinin iyileştirilmesi
Şek. 4: In-vivo çalışma, cilt yüzey dokusu ölçümleriyle cilt nemlendirmesinin iyileştirilmesi; A: Eller üzerinde çalışma; B: Önkollar üzerinde çalışma.
** plaseboya karşı istatiksel olarak anlamlı (p<0.01)
# tedavi edilmeyenlere karşı istatiksel olarak anlamlı (p<0.01)
In-vivo çalışma, eldeki cilt yüzeyi, ağ deseni parametre ölçümleri ile cilt nemlendirmesinin iyileştirilmesi
Şek. 5: In-vivo çalışma, eldeki cilt yüzeyi, ağ deseni parametre ölçümleri ile cilt nemlendirmesinin iyileştirilmesi; A: Ortalama sırt yüksekliği; B: Ortalama kırışıklık alanı.
** plasebo’ya karşı istatiksel olarak anlamlı (p<0.01)
μ plasebo’ya karşı istatiksel olarak anlamlı (p=0.05)

Bu sonuçlar, araştırma yöntemlerinin her biri tarafından elde edilen tamamlayıcı bilgileri göstermektedir. Korneometrik ölçüm, fermente bileşen içeren formülün bir saat sonra hızlı bir şekilde, stratum corneum su içeriğini arttırdığını vurgulamak adına yardımcı oldu.

Görüntü analizi ise, yeni bileşeni içeren formülün, plaseboya karşı cilt yüzey dokusu kalitesi üzerindeki kalıcı etkisinin kanıtlanmasına katkıda bulundu.

Korneometrik değerleri görselleştirmek için, nemlendirici sonuçların, 3D el modelinde projelendirilmesini sağlayan benzersiz bir gelişmiş algoritma kullanıldı. Elde edilen ortalama korneometrik değerler, nemliliğin her iki elde belirlenmiş noktalarında rengin griden maviye bir renk çubuğuna dayalı olarak dönüşümünün bir göstergesidir (ölçülen en düşük kapasitans değerlerinden, en yüksek ölçülen değere kadar).

Bu renk seviyeleri, ölçülen alanların her birinde bir 3D el modeli üzerinde haritalandı ve daha sonra tüm eli kaplayacak ve bu sonuçların bütünsel bir yorumunu yansıtacak şekilde enterpolasyon yapıldı (Şek. 6).

Renk eşleşme (Color mapping) ile değerlendirilen nemlendirme sonuçları
Şek. 6: Renk eşleşme (Color mapping) ile değerlendirilen nemlendirme sonuçları

 

Sonuç

Bu yeni birleştirme yaklaşımı sayesinde, postbiyotik içeriğin cilt nemliliğindeki performansı, hem stratum corneum’daki nem içeriğinde, hem de cilt mikrorölyef modellerinde kanıtlanmıştır.

İlginç bir şekilde, her yaklaşım cilt için faydalı, tamamlayıcı bilgiler oluşturdu ve ayrıca farklı zaman noktalarında etkinlik gösterdi. Postbiyotik bileşenin cilde anında nemlendirme sağladığı, aynı zamanda cildi pürüzsüzleştirdiği ve dokusunu düzelttiği kanıtlanmıştır.
Bu çalışma, postbiyotiklerin cilt nemlendirmesi üzerindeki olumlu etkisini ve bu tür bileşenlerin cilt bakımı için önemini göstermektedir.

Symrise ve Probi arasındaki probiyotik Lactobacillus suşlarına odaklanan ortak araştırma, Symrise’ın yeni-bilimsel verileri yenilikçi kozmetik ürünlere en iyi şekilde nasıl entegre edeceğini belirlemesine olanak tanır.

Symrise, İsveçli üreticinin çok büyük bakteri susşları veritabanına erişebilmesi ve sürekli olarak yüksek kalitede, büyük miktarlarda probiyotik sağlayabilmesi gerçeğinden yararlanıyor.

 

Kaynakça

1 Corcuff P, de Rigal J, Lévêque JL, Makki S, Agache P. Skin relief and ageing. J Soc Cosmet Sci. 1983; 34: 177-190.
2 Vörös E, Robert C, Godeau G, RobertAM. Morphometric study of the evolution of the skin surface relief with age. Acta Stereol. 1989; 8: 379-380.
3 Corcuff P, Francois AM, Lévêque JL, Porte G. Microrelief changes in chronically sun-exposed human skin. Photodermatol Photoimmunol Photomed. 1988; 5: 92-95. 32 / 43 19.
4 De Paepe K, Lagarde JM, Gall Y, Roseeuw D, Rogiers V. Microrelief of the skin using a light transmission method. Arch Dermatol Res. 2000; 292: 500- 510.
5 Egawa M, Oguri M, Kuwahara T, Takahashi M. Effect of exposure of human skin to a dry environment. Skin Res Technol. 2002; 8: 212-218
6 Piérard GE, Franchimont C, Lapierre CM. Le vieillissement, son expression au niveau de la microanatomie et des propriétés physiques de la peau. Int J Cosmet Sci. 1980; 2(4), 209-214.
7 Stamatas GN, Nikolovski J, Luedtke MA, Kollias N, Wiegand BC. Infant skin microstructure assessed in vivo differs from adult skin in organization and at the cellular level. Pediatr Dermatol. 2010; 27(2),125-131.
8 Fischer TW, Wigger-Alberti W, Elsner P. Direct and non-direct measurement techniques for analysis of skin surface topography. Skin Pharmacol Appl Skin Physiol. 1999; 12(1-2): 1-11.
9 Hertzmann A, Seitz SM. Shape and Materials by Example: A Photometric Stereo Approach. Proc. 2003 IEEE Computer Society Conference on Computer Vision and Pattern Recognition.2003; 1: 533-540
10 Hertzmann A, Seitz SM. Example-Based Photometric Stereo: Shape Reconstruction with General, Varying BRDFs. IEEE Trans Pattern Anal Mach Intell. 2005; 27: 1254-1264
11 Santo H, Samejima M, Matsushita Y. Numerical shape-from-shading revisited. IPSJ Trans. Comput Vis. Appl. 2018; 10: 8

 

 

 

Çeviren ve Derleyen

Tuğba Bayazıt
Teknik Aplikasyon Uzmanı / Afrika, Orta Doğu, Türkiye Takım Lideri
Symrise

 

Yazarlar

Léa Schmidt, Mickael Larnicol – Symrise SAS, France

Joachim Hans – Symrise AG, Germany

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Öne çıkan haberler