Sapro Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Ceyhun Zincirkıran ile dergimizin bu sayısında oldukça güzel bir söyleşi gerçekleştirdik. Sayın Zincirkıran bizlere firmanın hizmet verdiği sektörleri, Ar-Ge çalışmalarını ve pandemi sürecinde yaşananları da anlattı. Keyifli okumalar
Okurlarımıza kendinizden ve özgeçmişinizden bahseder misiniz?
1959 yılında Ankara’da doğdum. Lise öğrenimini Saint-Michel Fransız lisesinde tamamladım. İstanbul Üniversitesi, İktisat Fakültesinden mezuniyetimin ardından MBA’yı Marymount College of Virginia’da tamamladım. Çalışma hayatına Erpeks Dış Ticaret A.Ş.’de başladı.
1988 yılından bu yana Tetra A.Ş., Sapro A.Ş. Multipak A.Ş. ve Lotus A.Ş. şirketlerinde kurucu ortak ve yönetim kurulu başkanı olarak görev yapıyorum.
Hizmet verdiğiniz sektörler ve ürün çeşitleriniz hakkında bilgi verebilir misiniz?
Sapro, 1997 yılında ıslak mendil üretimi gerçekleştirmek üzere kuruldu. İstanbul-Silivri’deki tesislerimizde 850 kişiye yaklaşan kadromuzla private label (özel markalı) üretimini yürütüyoruz. Türkiye’nin en büyük, Avrupa’nın da 4. büyük ıslak mendil üreticisiyiz.
Biz ihracat odaklı bir şirketiz ancak yurt içinden de çok fazla talep olması nedeniyle 2000 yılından bu yana ülkemizin büyük perakende şirketleri ve markaları için iç pazara da üretim yapmaya başladık. Bebek ve kişisel bakım, ev temizliği, araç bakım, hasta bakım, evcil hayvan bakımı, endüstriyel kullanım ürünleri ile el ve yüzey dezenfektan mendilleri ve antibakteriyel mendiller dahil çok geniş bir alanda üretim gerçekleştiriyoruz.
Geçtiğimiz yıl pandemi etkilerinin yoğun hissedildiği bir yıl oldu ve bu etkiler hali hazırda devam ediyor. Firmanız bu durumdan nasıl etkilendi ve ne gibi önlemler aldı? Covid–19 salgını, tüm dünyayı bir anda etkisine alan ve hemen hemen tüm sektörleri hazırlıksız yakalayan bir süreç oldu. Salgınla birlikte hayatımızın önceliği hijyen ve kişisel bakımımızı korumak oldu.
Bu da beraberinde sektöre önemli ölçüde hareketlenme getirdi. Pandemiyle bazı sektörlerde durma noktasına gelen talep; ıslak mendil alanında ise yüksek rakamlara ulaştı. Mart 2020’den bu yana ürünlerimize yönelik %50’lik talep artışı oldu.
Sapro olarak şu anda 70’ten fazla ülkeye ıslak mendil gönderiyoruz. Pandemi döneminde de bu sayı hiç eksilmedi; hatta arttı diyebiliriz. Bizim asıl yurt dışı pazarımız Avrupa’dır. En büyük hedefimiz Amerika kıtasıdır.
Bunun dışında Asya ve Ortadoğu’yu da sayabiliriz. Yoğun talebi karşılamak adına kapasitemizi %30-35 oranında artıracak şekilde yurt içi ve yurt dışından makine yatırımları yaptık. Ayrıca spunlace üretimimizi güçlendirmek için Lotus firmamıza yeni hat yatırımı yaptık.
2021 yılının başında Bulgaristan’daki fabrikamızı faaliyete açtık. Burası bizim “Avrupa’ya açılan kapımız” olacak. Hem Silivri tesislerimize yakın olması hem de Balkanlar başta olmak üzere yurt dışına sevkiyatı hızlandırması nedenleriyle bu fabrikayı çok önemsiyoruz.
Burada yıllık 45 milyon paket ıslak mendil üretmeyi hedefliyoruz. Ayrıca tabii istihdama büyük katkı sağlayacağız. Biz sadece ıslak mendili değil, Tetra Fabrikamızda koli ve teşhir üretimini, Multipak fabrikamızda plastik üretimini ve Lotus Teknik fabrikamızda ıslak mendilin hammaddesi olan nonwowen kumaş üretimini yapıyoruz.
Pandemide büyümemizin bir sebebi de grup şirketler bünyesinde kurduğumuz dikey entegrasyondur. Bu sayede büyümemizde malzeme tedarik zincirinde büyük bir sıkıntı yaşamadık.
Ar-Ge’nin Sapro için önemi nedir? Son dönemlerde yürütmüş olduğunuz Ar-Ge projelerinizden bahseder misiniz?
Türkiye’nin en büyük ıslak mendil üreticisi olarak birbirinden yenilikçi ürünlerimizle tüketicilerin ihtiyaçlarını karşılıyoruz. Ar-Ge temelli bir şirket olarak, yatırımlarımızın
yaklaşık %2’sini Ar-Ge’ye ayırıyor ve her bir ürünü kendi bünyemizdeki, uluslararası ISO 17025 standardına sahip olan akredite mikrobiyoloji laboratuvarımızda test ediyoruz.
İstihdam ettiğimiz mikrobiyoloji uzmanı, kimyager ve kimya mühendisi; yüksek lisans ve lisans eğitimine sahip Ar-Ge, Ür-Ge, mikrobiyoloji laboratuvarı ve analiz laboratuvarlarımızdaki 27 kişilik ekiple birlikte Ar-Ge çalışmalarını titizlikle yürütüyoruz.
Bu çalışmalar çerçevesinde, standart ürünlerin yanı sıra değişen dünyaya yönelik, çevre ve çevre dostu ürünler geliştirerek küresel pazarda büyümeyi sürdürüyoruz.
Firmanız hangi üretim teknolojilerini tercih ediyor ve teknolojik gelişimin, dijital dönüşümün sizler için önemi nedir?
Pandemiyle birlikte dijital dönüşüm atağımızı ön plana aldık ve üretim ve operasyon süreçlerinde robotizasyon faaliyetleri ile Endüstri 3.0’ı tamamlayarak Endüstri 4.0 kapsamında tüm süreçlerinde dijitalleşme projelerimizi hızlandırdık.
İhracat odaklı bir şirket olduğumuz için dijitalleşme çalışmalarına satış süreçlerinden başladık. Siparişin alınmasından teslimine kadar tüm süreçlerin, kişilere bağlı olmadan tamamıyla otomasyona dayalı bir sistem ile yönetilmesi hedefleniyor.
Ayrıca dijitalleşme projesi ile birlikte 2 milyon dolarlık bir yatırım yaparak akıllı depo sistemini kurmayı planlıyoruz.
Daha sürdürülebilir bir dünya adına üretim yaparken almış olduğunuz önlemler nedir? Bu çerçevede Sapro sürdürülebilirliğe bakış açısını tanımlayabilir misiniz?
Pandemi aslında sadece hijyeni değil insan hayatının da ne denli kıymetli olduğunu gösterdi. Burada çevrenin temiz havanın doğanın değerini daha çok anladık. Biz de bu sektöre yıllarını veren bir şirket olarak sadece ıslak mendil üretmek değil yaşam alanlarımızı da çocuklarımıza bırakacak bir dünya haline getirmeyi amaçlıyoruz.
Bu çerçevede sürdürülebilir çevre dostu ürünler için büyük bir adım atarak biyoçözünür ıslak mendil üretimine yönelik Kasım 2020’de 21 Milyon Euro’luk yatırım kredisi aldık. Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası ve Türkiye Sınai Kalkınma Bankası’nın ortak girişimiyle sağlanan fon ile biyolojik olarak parçalanabilir, doğa dostu, sürdürülebilirliğe destek veren ıslak mendillerin üretimi için gerekli olan son teknolojili makine ve altyapı yatırımlarını gerçekleştireceğiz.
Firmanızın başlattığı ya da öncülük ettiği bir sosyal sorumluluk projesi varsa bunlar hakkında bize bilgi verir misiniz?
Türkiye’nin çevreye duyarlılık konusunda faaliyetler gösteren önde gelen sivil toplum kuruluşlarından Turmepa ve Deniz Temiz Derneği ile bir sosyal sorumluluk projesine imza attık. Çalışanlarımızla birlikte çevre temizliğine dikkat çekmek amacıyla Silivri bölgesinde, kıyı temizliği gerçekleştirdik. Önümüzdeki dönemde de yeni projelerimiz olacak. Aynı zamanda 2019 yılından itibaren Sürdürebilirlik Raporumuzu yayınlamaya başladık.
