Salı, Mayıs 7, 2024

Hepatit Hastalarının Çoğu Hastalıklarının Farkında Değil

Hepatit Hastalarının Çoğu Hastalıklarının Farkında Değil (28 Temmuz Dünya Hepatit Günü)

İstanbul Okan Üniversitesi Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Nail Özgüneş “Bugün Dünyada yaşayan, 350 milyondan fazla insan kronik Hepatit B enfeksiyonuna sahipken, Hepatit C hastası sayısı ise 100 milyon civarlarındadır.

Bu hepatit B ve C hastalarının yüzde 80 kadarının, hastalıklarından habersiz olduğu kabul edilmektedir” diyor.

Günümüzden 450 yıl önce çiçek hastalığına yakalandığı zannedilen bir çocuk aslında, Hepatit B virüsüne yakalanmıştır. Ancak tıp dünyasında bu virüs ilk olarak 1967 yılında Avusturalyalı bir hastada kesin olarak tanımlanmıştır. 1979 yıllarında Hepatit D, 1989’da ise C virüsleri saptanmıştır.

Viral hepatitler A, B, C, D, E… olarak isimlendirilmekte, bunlardan; B, C ve D Hepatitleri “kronikleşebilmekte” ve ne yazık ki yıllar sonra da olsa siroz ve karaciğer kanserine neden olabilmektedirler.

Hastalığın, büyük oranda geç dönemde belirti vermesi ve hastaların büyük çoğunluğunun hastalıklarının farkında olmamaları nedeniyle; 28 Temmuz, “Dünya Hepatit Günü” olarak belirlenmiştir.

Nedir Bu Virüsler?

Hepatit B ve C, etkinliğin odak noktasını oluşturmalıdır. Hastaların kullandıkları ilaçların maliyeti ve tedavisiz kalındığında oluşabilecek siroz veya karaciğer kanserlerinin tedavi giderleri, ülkelerin ekonomilerini de ilgilendiren sağlık sorunları oluşturmaktadır.

Hepatit D Virüsü, ancak B virüsü varken tam virüs olabildiği için, Hepatit B virüsü ile mücadele yeterlidir. Hepatit B’nin yokluğunda enfeksiyon yapamaz. Hepatit D‘nin bulaşma yolları ise aynı Hepatit B’ninki benzer.

Hepatit A virüsü ve Hepatit E virüsü benzer klinik seyir gösterir. Hepatit A, virüsün bulaştığı su ve besinlerle bulaşır ve salgınlara yol açabilir. Ülkemizde görülme sıklığı hijyen sağlanması, temiz su kaynaklarına ulaşım, sosyo-ekonomik iyileşme ve 2012’de başlayan hepatit A aşı uygulamaları sonucunda oldukça azalmıştır.

Hepatit E ise; nadir görülmekle birlikte özellikle gebe kadınlarda ciddi seyreden akut viral hepatit şeklinde karşımıza çıkmaktadır.

Hepatit B Nasıl Bulaşır?

• Kontrol edilmemiş kan ve kan ürünlerinin transfüzyonuyla,

• Sterilize edilmemiş cerrahi malzemelerin kullanıldığı tıbbi ya da diş müdahaleleriyle,

• Kullanılmış enjektör paylaşımıyla,

• Tıraş bıçağı, diş fırçası gibi eşyaların paylaşımıyla, dövme, akupunktur, piercing-hızma,

• Hepatit B taşıyıcılarının aile içi temasıyla ve anneden bebeğe doğum sırasında,

• Güvenli olmayan cinsel ilişkiyle bulaşabilir.

Ortak enjektör kullanımı, kan transfüzyonu, diş tedavisi ise Hepatit C’nin bulaşmasındaki başta gelen sebeplerdir. Aile içi ve cinsel temasla bulaşması yok denecek kadar azdır. Sağlık çalışanları arasında görülme sıklığı, toplumunkinden farklı değildir.

Korunmada En Etkili Yol Aşı!

Aşılanma, Hepatit B hastalığından korunmanın en etkili yoludur. 1998 yılında rutin çocukluk çağı aşı takvimine eklenmiştir. Akut hepatit B hastalığı görülme sıklığı, hem erişkinlerde hem de çocuklarda, 2005-2009 yılları arasında okullarda yapılan destek aşılamaları, risk grubu aşılamaları, “Genişletilmiş Bağışıklama Programı” içinde yer alan Hepatit B Kontrol Programı ile azalmıştır. Ancak kronik hepatit B olguları toplumda yine de bulunmaktadır.

Hepatit C virüsüne karşı ise mevcut bir henüz yok. Fakat, yeni geliştirilen ilaçlarla tedavide yüzde 95 üzerinde iyileşme elde edilmektedir. Bu hepatit C’nin yok edilebileceği anlamı taşımaktadır. Bu yzüden bu gizli hastalığın olabildiğince erken tanınması son derece önemlidir.

Birçok kişinin bu hastalığın tedavisi olup olmadığını merak etmektedir. Unutulmamalıdır ki, bu iki önemli hastalık, günde bir tablet ile kolayca kontrol altına alınmakta ve tedavi edilebilmektedir.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Öne çıkan haberler