Gerçekleştirdiğimiz söyleşide Festo Türkiye Satış Müdürü Sayın Tolga Kutlu sorularımızı yanıtladı. Kutlu, Festo’nun özellikle otomasyon ve proses güvenliğine yönelik teknolojileri hakkında bilgi verdi.
Öncelikle okurlarımıza sizi tanıtmak isteriz. Öğrenim hayatınızdan, mesleki kariyerinizden, kişisel ilgi alanlarınızdan ve hobilerinizden bahseder misiniz?
1973 yılında İstanbul’da doğdum, evli ve bir kız çocuğu babasıyım. Mesleki yaşantım lise eğitimim ile başladı, Haydarpaşa Anadolu Teknik Lisesi- Otomatik Kumanda bölümünün ilk mezunlarındanım. Lise sonrası eğitimime Boğaziçi Üniversitesi ve Kocaeli Üniversitesi’nde
devam ettim. Son olarak da pandemi döneminde İTÜ’de uzaktan e-MBA programını tamamladım.
Profesyonel iş hayatıma 1993 yılında üniversite öğrencisi iken Festo’da başladım. Birçok farklı bölümde, farklı görevlerde çalıştım. Daha sonra 2006-2015 yılları arasında Pepperl-Fuchs firmasında satış müdürlüğü görevini yerine getirdim. 2015 yılında tekrar Festo’ya satış müdürü olarak geri geldim ve yaklaşık sekiz yıldır bu görevi ifa etmekteyim.
Kişisel ilgi alanları ve hobi konusu belki de en zayıf olduğum yönüm diyebilirim. Öğrencilikle başlayıp, bugüne kadar devam eden süreçte, yoğun iş temposu sebebi ile maalesef hobi edinmeye zaman ayıramadım. Biraz kişisel özelliğim, biraz da işimiz gereği sürekli öğrenme benim için çok önemli bir konu. Boş zamanlarımı daha çok kişisel gelişimime yönelik eğitim
ve faaliyetlere ayırdığımı söyleyebilirim.
Festo, uzun yıllardır faaliyet gösteren, köklü bir firma olarak saygın bir konuma sahip. Festo’nun kuruluşundan günümüze kadar gösterdiği gelişim hakkında bilgi verebilir misiniz? Festo Türkiye’de ne zaman faaliyete geçmiştir?
Festo, 1925 yılında Almanya Esslingen’de kurulmuş küresel ölçekli bağımsız bir aile firmasıdır. Kuruluş yıllarında ahşap işleme makineleri ve diğer endüstriyel ekipmanlar üretmeye odaklanmış, zamanla pnömatik ve otomasyon teknolojilerine yönelmiştir.
1955 yılında Festo, pnömatik kompakt silindirlerin üretimiyle büyük bir adım atmıştır. Bu tarihten itibaren endüstriyel otomasyon alanında faaliyet göstermeye başlamış ve dünya genelinde tanınmış bir marka haline gelmiştir.
1965 yılında “Festo Didactic” adı altında eğitim ve eğitim materyalleri alanında da faaliyet göstermeye başlamıştır. O yıllardan bu yana kazandığı tecrübeyle dünya genelinde yaklaşık 61 ülkede eğitim, beceri geliştirme, yetkinlik kazandırma ve danışmanlık hizmetleri sunmaktadır. Teknik eğitim öğretim kurumları için dünyanın önde gelen tedarikçisi ve aynı zamanda endüstri için danışma ve eğitim hizmetleri sağlayıcısı konumundadır.
Dünya çapında yaklaşık 20.800 çalışanı ve 300.000’den fazla müşterisi bulunmaktadır. Şirket şu anda pnömatik ve elektrik otomasyon teknolojisine yönelik 30.000’den fazla ürün ve sistem çözümü sunmaktadır; bu ürünler, çok çeşitli modüler sistemler sayesinde birçok farklı fabrika ve proses otomasyonu endüstri segmentindeki özel müşteri uygulamalarına göre uyarlanabilmektedir.
Bunlar arasında pnömatik ve elektrikli sürücüler, vana ve pnömatik aktüatör grupları, valfler, servo motorlar, hareket kontrolü, valf adaları, bağlantı teknolojisi, taşıma ve montaj teknolojisi, şartlandırıcılar, bağlantı parçaları, vakum teknolojisi, sensörler ve kontrol teknolojisi yer almaktadır.
Festo Türkiye ise, 1989 yılından bu yana sektördeki faaliyetlerini direkt yürütmektedir. Türkiye’deki bu faaliyetler, endüstriyel otomasyon ürünleri ve sistemleri sağlamak, eğitim ve danışmanlık hizmetleri sunmak gibi çeşitli alanlarda yoğunlaşmıştır.
Türkiye pazarında Festo’nun makine otomasyonu, proses otomasyonu, elektrik otomasyonu ve endüstriyel eğitim alanlarındaki çözümleri sektörde büyük bir kabul görmüştür ve yoğun bir şekilde kullanılmaktadır. Bu şekilde, Festo Türkiye, uluslararası alandaki gelişimi doğrultusunda Türkiye’de de önemli bir rol oynamaya devam etmektedir.
Festo’nun özellikle otomasyon alanında faaliyet gösterdiğini biliyoruz. Otomasyon sistemleri kimya endüstrilerinde nasıl rol oynamaktadır, Festo olarak hangi ürünlerinizle ne tür çözümler üretiyorsunuz?
Otomasyon sistemleri, kimya endüstrisinde büyük bir rol oynamaktadır. Çünkü bu sistemler, üretim süreçlerini daha verimli, güvenli ve sürdürülebilir hale getirmektedir. Otomasyon sistemleri, kimya sektöründeki üretim süreçlerinin daha düşük insan müdahalesi ile çalışmasını sağlayarak süreç verimliliğini artırabileceği gibi, bu sistemler ile kimya endüstrisindeki işlemler daha hızlı ve kesintisiz bir şekilde yürütülebilmektedir.
Otomasyonun olduğu sistemler büyük miktarda veriyi toplayabilmekte ve analiz edilebilmektedir. Bu veriler, üretim süreçlerinin iyileştirilmesi, hataların teşhisi ve önleyici bakım gibi konularda firmalara ışık tutmaktadır. Bu veriler, enerji tüketimini optimize ederek kaynakların daha verimli kullanılmasını sağlayabilir. Bu, kimya endüstrisinin sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmasına da yardımcı olacaktır.
Otomasyon sistemleri, uzaktan erişim imkanı sunarak uzmanların üretim süreçlerini uzaktan izlemesini ve gerektiğinde müdahale etmesini sağlar. Bu da, operasyonel etkinliği artıracağı gibi bakım süreçlerini de kolaylaştıracaktır. Kimya endüstrisi genellikle potansiyel
olarak tehlikeli maddelerle çalışır. Otomasyon, insanların risk altında olduğu bölgelerdeki işlemleri otomatikleştirerek iş güvenliğini artırarak, iş kazaları ve maruz kalma riskini azaltabilir.
Sonuç olarak, otomasyon sistemleri kimya endüstrisinde daha güvenli, verimli ve rekabetçi üretim süreçleri oluşturmak için önemli bir rol oynamaktadır. Bu sistemler, işletmelerin daha iyi sonuçlar elde etmelerine ve sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmalarına yardımcı olacaktır.
Proses Güvenliği kapsamında Festo olarak sunduğunuz ürün ve sistemler nelerdir? Detaylı bilgi verebilir misiniz?
Festo, endüstriyel otomasyon alanında proses güvenliği kapsamında çeşitli ürün ve sistemler sunmaktadır. Proses güvenliğinin temel amacı çalışanlara ve diğer insanlara zarar verebilecek tehlikelerin önlenmesidir.
Başarılı bir proses güvenliği yönetimi sadece insanlara ve çevreye verilecek zararları minimize etmekle kalmaz, aynı zamanda yıkıcı ekonomik kayıpları da önler. Proses dalgalanmalarını ve duruşlarını azaltarak daha yüksek kaliteye katkı sağlar.
Güvenlik standartlarının önemi artmaya devam ederken güvenlik talebi, sadece belirli öğe ve komponentlere değil, basınçlı hava hazırlama așamasından tahrik ve kontrol sistemlerine kadar, tüm kontrol zincirini kapsamaktadır. Proses, makine ve tesislerin mümkün olan en yüksek güvenlik düzeyine getirilmesi, artık endüstrinin temel hedefleri arasında yer almaktadır.
İster proses endüstrisinde, ister endüstriyel otomasyon alanında olsun; otomasyonun her düzeyinde, otomasyonla ilgili her üründe güvenlik, Festo için her zaman ayrı bir önem taşımaktadır. Bu nedenle yaptığımız her işte ve ürettiğimiz her üründe ilk önceliğimiz güvenliktir.
Proses Güvenliği için Festo’nun sunmuş olduğu ürün ve sistemler, en zorlu çalışma koşulları için tasarlanmıştır ve dünya çapında kendilerini kanıtlamıştır. Ayrıca, proses, makina ve tesislerin ihtiyaçlarına göre ürün portföyümüzde bulunan SIL ve ATEX sertifikalı proses vanaları, pnömatik aktüatörler, sensörler, valf ve valf adası çözümleri, Ex kontrol kabini ve bu alandaki daha birçok ürün ve çözümü ile müşterilerimizin güvenli proseslerinin temelini oluşturmalarına destek olmaktayız.,
Festo son derece kapsamlı eğitim programları sunuyor. Bu eğitim programlarınız hakkında bilgi verebilir misiniz? Bu eğitimler, işçi sağlığı ve güvenliğini nasıl etkiliyor, yorumlar mısınız?
Festo, dünya çapında lider bir otomasyon teknolojisi sağlayıcısıdır. Festo Didaktik ise önde gelen bir teknik öğretim çözümleri tedarikçisidir. Festo’nun genel başarının arkasında, pnömatik alanında sürekli yenilikler ve sorun çözme yeteneği ile çeşitli teknik eğitim programları yer almaktadır.
Günümüzde eğitim, sadece bilgiyi ezberlemek yerine problem çözme, prensipleri uygulama, analitik düşünme ve yaratıcılık gibi becerilere odaklanmalıdır. Öğrenme sürecinde geri bildirim ve düzeltmeye dayalı yaklaşımlar, daha yüksek seviyede zihinsel gelişimi teşvik edebilir. Bu bağlamda, ipucu verme, katılımı sağlama, uygulama kullanma gibi yöntemler,
ileri düşünme yeteneğini artırabilir.
Festo Didaktik, 1965 yılından bu yana kazandığı deneyimle dünya çapında 62 ülkede eğitim, beceri geliştirme ve danışmanlık hizmetleri sunmaktadır. Teknik eğitimde öncü bir tedarikçi olarak, 36.000’den fazla eğitim kurumunu kendi ekipmanlarıyla donatmıştır. Amacı, eğitim kurumları ve endüstri şirketlerinde öğrenmeyi en üst seviyeye çıkarmaktır. Festo Didaktik, endüstriyel eğitimde öncü bir ekipman ve çözüm sağlayıcısıdır.
Endüstri 4.0, pnömatik, hidrolik, elektronik, elektrik mühendisliği, mekatronik, CNC teknolojisi, enerji verimliliği, mobilite, yenilenebilir enerjiler, endüstriyel bakım, mekanik, kaynak ve telekomünikasyon gibi alanlarda bütünsel çözümler sunar. Eğitim sistemleri, laboratuvarlar, öğrenme fabrikaları, e-öğrenim çözümleri ve programlar tasarlar ve insanları karmaşık endüstriyel ortamlarda çalışmaya hazırlar.
Festo Didaktik-Endüstriyel Akademi, işletmelere özel veya genel katılıma açık eğitim programları sunar. İşletmelere özel eğitimler, güncel uygulama eğitim setleriyle işletmenin belirlediği yerlerde gerçekleştirilir. Eğitimler teorik ve uygulamalı olarak yapılmakta olup, katılımcılara sertifika verilmektedir.
Teknik eğitim programları, katılımcıların belirli beceri ve yetenekleri geliştirmelerine yardımcı olur. Bu tür eğitimler, katılımcıların işlerini daha etkili ve güvenli bir şekilde yapmalarına katkı sağlar. İşçi sağlığı ve güvenliği, birçok sektörde büyük bir öneme sahiptir
ve bu tür eğitim programları işyerinde daha güvenli bir çalışma ortamının oluşturulmasına yardımcı olur.
Eğitim programlarımız, katılımcılara birçok konuda fayda sağlar. Bu faydaları kısa özetlemek isterim. Teknik eğitimler, katılımcılara işleri için gerekli olan doğru teknik bilgi ve becerileri kazandırır. Bu, katılımcıların işlerini daha etkili ve doğru bir şekilde yapmalarına olanak tanırken hataların ve kazaların azalmasına yardımcı olur.
Teknik eğitim programları, katılımcıların ekipmanların doğru kullanımını ve düzenli bakımını öğretir. Bu da ekipman arızalarını en aza indirerek işyerinde güvenliği arttırır. Eğitim programları, katılımcılara işyerindeki potansiyel risk faktörlerini tanıma ve bu riskleri azaltma konusunda bilgi sağlar. Katılımcıların tehlikeli durumları ve potansiyel tehlikeleri önceden fark etmelerine yardımcı olur.
Teknik eğitimler, katılımcılara acil durumlar için nasıl tepki verilmesi gerektiği konusunda bilgi sağlar. Yangın, kazalar veya diğer acil durumlar sırasında doğru hareket etme becerisi,
işçilerin ve işyerinin güvenliğini sağlamada kritik öneme sahiptir. Eğitimler, katılımcılar arasındaki iletişimi ve işyeri kültürünü olumlu yönde etkiler. Katılımcılar arasında sağlam bir iletişim ve iş birliği kültürü, güvenliğin artırılmasına yardımcı olur.
Sonuç olarak, uygun şekilde tasarlanmış teknik eğitim programları işçi sağlığı ve güvenliğini destekler. Katılımcıların doğru bilgi, beceri ve farkındalığa sahip olmaları, işyerinde güvenli bir ortamın oluşturulmasına katkıda bulunur.
Dijitalleşme ve Endüstri 4.0 gibi kavramlar artık endüstrinin vazgeçilmez bileşenleri haline geldi. Bu kapsamda, Festo olarak ne tür inovasyonlar ve Ar-Ge faaliyetleri gerçekleştiriyorsunuz?
Festo, endüstriyel otomasyon ve otomasyon teknolojileri alanında öncü bir firma olarak, her yıl satışlarının yaklaşık %7’sini Ar-Ge faaliyetlerine ayırmaktadır. Dijitalleşme ve Endüstri 4.0 konseptleri doğrultusunda da çeşitli inovasyonlar ve Ar-Ge faaliyetleri gerçekleştirmektedir.
Bu alanda yürütülen çalışmalarımızdan bazı örnekler vermek isterim. Festo, ürünlerine entegre edilen akıllı sensörler sayesinde ekipmanların durumunu gerçek zamanlı olarak izleyebilme ve veri toplama yetenekleri sunmaktadır. Bu veriler, üretim süreçlerinin daha iyi anlaşılmasını, performansın artırılmasını ve önleyici bakımın yapılmasını sağlar.
Firmamızın geliştirdiği bulut tabanlı platformlar, üretim verilerini toplama, analiz etme ve paylaşma imkanı sağlar. Bu sayede uzaktan izleme, veri analizi ve hızlı karar alma süreçleri
desteklenir. Ürünlerin dijital ikizleri veya dijital çiftleri, gerçek dünya ürünlerinin sanal modelleridir. Bu çiftler sayesinde ürünlerin tasarım aşamasından son ürün haline kadar olan süreçleri simüle ederek daha iyi tasarım ve üretim kararları alınabilir.
Festo, endüstriyel otomasyonun yanı sıra otonom sistemler ve robotlar üzerine de çalışmalar yapmaktadır. Bu robotlar, üretim hatlarında daha esnek ve akıllı operasyonları
desteklemek amacıyla kullanılır. Ayrıca, veri analizi ve yapay zeka teknolojileri, üretim verilerinin anlamlı hale getirilmesi, desenlerin ve fırsatların tespit edilmesi için kullanılır.
Tüm bunlar, daha verimli ve hızlı üretim süreçleri sağlama potansiyeli anlamına gelmektedir. Festo, endüstriyel eğitim alanında da dijitalleşme ve simülasyon teknolojilerini kullanarak interaktif eğitim araçları geliştirmektedir. Bu sayede çalışanlar ve öğrenciler, gerçek dünya deneyimine benzer sanal ortamlarda becerilerini geliştirebilirler.
Festo, bu gibi inovasyonlar ve teknolojilerle, endüstriyel otomasyon alanında sürdürülebilir, verimli ve akıllı çözümler sunarak müşterilerinin ihtiyaçlarını karşılamayı hedeflemektedir. Ar-Ge çalışmaları ve dijital dönüşüm çabaları, firmayı hem endüstri lideri olarak sürdürmeye
hem de endüstriye yeni yönlendirmeler sağlamaya yardımcı olmaktadır.
Geleceğe yönelik stratejileriniz hakkında bilgi verebilir misiniz? Yakın ve uzak vadede ne tür yatırımlar yapmayı planlıyorsunuz? Bu planlamalarınızı yaparken hangi kriterlere öncelik veriyorsunuz?
Bir aile şirketi olarak Festo, sorumlu ve uzun vadeli bir bakış açısıyla düşünmekte ve bu doğrultuda hareket etmektedir. Festo açık değerleri, en yüksek kaliteyi ve müşteri odaklı yeniliği temsil etmektedir. Kuruluşundan bu yana endüstriyel otomasyon teknolojisi ve
teknik eğitimde standartları belirleyerek çevrenin, ekonominin ve toplumun sürdürülebilir kalkınmasına katkıda bulunmaktadır.
Festo gelecek stratejisinde, dönüşümün merkezine dijitalleşme, elektrifikasyon, robotik
ve sürdürülebilirlik ilkelerini yerleştirme hedefine odaklanmaktadır. Festo, tüm kurumsal bölümlerinde dijitalleşmeyi ilerleterek müşterilerini ve çalışanlarını dijital geleceğe taşımaktadır. Bu amaçla şirket, yenilikçi ve enerji tasarruflu teknolojiler, sezgisel insan-makine işbirliği ve eğitim ve ileri eğitim üçlüsüne dayanan, geleceğe yönelik yeni konseptler geliştirmektedir. 2018 yılından bu yana yapay zeka alanındaki yetkinliğini büyük ölçüde genişletmiştir.
Festo AX yazılım platformu ile varlıkların ve makinelerin önleyici bakımı, üretim kalitesinin veya enerji tüketiminin izlenmesi yoluyla üretim süreçlerinin iyileştirilmesine olanak tanıyan yapay zeka tabanlı bir yazılım çözümü sunmakta ve bu alandaki çalışmalarını sürdürmektedir.
Sürdürülebilirlik, Festo’nun gelecek stratejisinin temel taşlarından birisidir. Ürünlerin yaşam döngüsü boyunca çevresel etkilerin minimize edilmesi, doğal kaynakların korunması ve toplumsal sorumlulukların yerine getirilmesi adına gerekli faaliyetlerini sürdürmektedir.
Bu strateji, Festo için hem içsel operasyonları optimize etme hem de müşterilerimize değerli ve çevreye duyarlı çözümler sunma yolunda kapsamlı bir vizyonu yansıtmaktadır. Dijitalleşme, elektrifikasyon, robotik ve sürdürülebilirlik ilkeleri bir araya geldiğinde, firma
sadece kendi büyümesini ve rekabetçiliğini artırmakla kalmaz, aynı zamanda geleceğin daha sürdürülebilir ve yenilikçi endüstrisine de katkıda bulunur.
